Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Cuma, Aralık 19, 2008

KÜRESEL KRİZ, KÜRESEL ISINMA, KÜRESEL AKLIMIZI FITTIRMA

Şu küreseli icat edenler Allah’ından bulsun. Şu ihtiyar dünyamızda biz insanlar olarak, ne kadar kötü işler yapıyorsak suçu küreye atıyoruz.

Şimdi küre dediğimde Tanzanya’daki okurlarım için sölüyorum. Okuldaki elimizde fır dolayı döndürüp de üstünde yurdumuzu aradığımız dünya küresi. De Bu dediğim üstünde yaşadığımız küre…Yanıkıısı dünyamız.

O zavallının suçu günahı yok. Yeşili yakarız yok ederiz ses vermez. Sularını hoyratça heba eder bitiririz ses etmez. Elimizden geldiğini ardımıza koymayız ses etmez. DE bakıyor ki garip küre adem oğlunun ıslah olacağı yok. Ben size gösteririm. Alın mevsimleri tersine döndüreyim. Alıştığınız yaşam ortamını alt üst edeyim. Buzları eritip tufanları çıkarayım. Suuuuuuuu! Yağğmuur! Diye inleteyim. İntikamım korkunç olsun. Diye bağrınıyoo. Biz ise aha da küresel ısınma bu. Deyip suçu ona sallıyoruz.

Ey! Adem oğulları parayı icat eden sizsiniz. Medeniyet diye hayatınızı lüksleştiren sizsiniz. Evler yazlık ayrı kışlık ayrı, arabalar, uçaklar alımın sonunu bulamadınız. Dur durak bilmediniz. Para yetmedi mi? Sizin kurduğunuz bankalardan kredi dediğiniz paraları aldınız.

Eeeeeeeeee! Ben bile tabiat olarak geri dönüşümlü düzen kurmuşum. Su döner dolaşır dururdu. Her madde geri dönerdi. Onu bile siz kuruttunuz. Aldığınız paraları geri ödemeye sıra gelince “oof, sıkıştım, para yok, erteleyim, “ bankalar paralarını alamadı. Amaaaan! Ne bileyim sizin işlerinize akıl sır erdiremiyorum. Siz icat edip siz işin içinden çıkamıyorsunuz. Benim diyeceğim bu kadar değil ama anlayan kiiim…

Poponuz sıkışınca bütün suçu benim üstüme atıyorsunuz. Neymiş efendim? “Isınma, kriz hepsi küresel” ağzınıza kolay geliyor.

Attığınız zaman mangalda kül bırakmıyorsunuz. Burada parantez açayım. İnternetten gelen haberin yalancısıyım.

Eskiden yeniçeri alırken onların eşcinsel olup olmadığını test etmek için, mangala kül koyarlarmış. Her yeniçeri adayının küle karşı yellenmesini isterlermiş. Eğer kül hafif uçarsa normal erkek. Amaaa! Mangalda kül kalmayacak şeklinde uçarsa o aday yandı gülüm keten helva. O zamanlarlarda bu iş için doktor neyim olmadığından tek yetkili olan mangalmış. Yani diyeceğim. Bu lafı ederken dikkatli olmanızı dilerim.

Nerde kalmıştık ? Hah kürenin suçlarını sayıyordum. İş bu kadar çatallaşınca, üstünde yaşayan adem oğulları kafayı sıyırdılar. Bana baktın al sana 3-5 bıçak. Yemeğin tuzu yok. Al sana pompalıyla şekil. Sokakta gezersin haaaaaa! Kezzapla güzelleşmen de benden.

Bunları benden daha iyi hepiniz yakiiinen biliyorsunuz. Görsel ve dahi okunsal ( bunu da şimdi uydurdum.) Basın bunları her gün her saat anlatıyor. İnsanlarımız iş yok, ekmek kazanma şansı yok, bari kolay yoldan paramız olsun diye beyinlerinin gri hücrelerini (bu lafı da eskiden agata kıristiinin meşhuuur pos bıyıklı dedektifi ton ton amcam herkül puaro derdi. Eğer öldüyse toprağı bol olsun.) çalıştırmaya başladılar.

Kimsenin aklına gelmeyecek düzenleri yapar oldular. Hele ben şavalak olarak kırk yıl düşünsem bu nasıl oluuur yaaaa! Şeklinde kalıyorum. Kıt olan aklım ermiyor şaş oluyorum.

Uyanma saatime denk gelen ti vi programlarına şöle bakıyorum. En hoşuma gideni daha öncede yazmıştım sanırım. Evlenme programları. Bu küresel zorluktan ( bak gari. Koca bulamama suçunu bile küreye yükledik. İyimi? )7 kocalı hürmüzün şarkısı gibi. Hepsi bir arada koca bulmak nerdeeeee? Her çıkan hatunlar önce şakıdık şukuduk göbek atıyolar. Sonrada ağlıyolar. “Hayatttt zooor. Geçinemiyoruuum!” İstedikleri koca şekilli olacak. Kel, göbekli, cüce, dev olmayacak. Artı evi olacak. Artı arabası olacak. Artı iyi geliri olacak. Artı gezdirecek. Artı espirili olacak. Artıları say say bitmiyo. Hatunların işi kolay artılara yakın olanı buldun muydun hayatın garantide. Haaaa! Birde çalışanlar var. Ama kocaya gidince evde otururum. O bana baksın. Benim çocuğuma da baksın. Artı artı artı……

Adamların işi daha zor. Evine bakacak. Ekmeği katığının bol çeşitli olacak şeklinde getirecek. Gezdirecek, bebesine neyim bakacak. Garibim adam hatunlar gibi kendine bakamadığından, evine bağlı olsun. Artı bana iyi baksın. Eh! Akça pakça olsun. O kadar. Artılar az.

Erkekler genellikle baaayanları beğeniyor. DA bayaaaanlar küresel sorunlu. Kimi elektrik alamıyor. Kimi bu beni gezdirip tozdurmaz. Bara neyim götürmez diye “ıııhh!”diyor. Kimi de şekilden kafadan beğenmiyor. Aslında güzel olmayan hatun yoktur. Bakımsız hatun vardır. Derler ya. Sırf o gün için berbere gitmiş. Saçlarını fönletmiş. Eller bazısında bakımlı. Savaş boyalarını da yüzüne çalmış. Aynada kendini M.M (oda öldü ama hala güzellik idolü. Toprağı bol olsun.) sanıyor

Her baş göz etme programlarında ( tivi yöneticileri baktılar ki evde kalmış insan çok. Bunları tek kanalda yayınlasak haberlere vakit kalmaz diye her ti vi ayrı yaptı.) aşağı yukarı aynı. Seç beğen al.

Fakülte mezunu gençlerimiz de kömürcü olcam diye birbirini eziyor. Yurdumuzda işsiz sayısı kadar zenginimiz olsa. Kadınlar ve erkekler birbiriyle evlense. Birisi ötekine baksa. Fenamı olur? Bence bütün sıkıntılar biter. Zavallım kürede temize çıkar. Oooooooooh! Yaşasın refah yaşam! Yaşasın aslan ciim booom booom!

Küresel şeylerden bende sıyırmış bulunmaktayım. Yılbaşı geliyormuş. Bana bişi demedi daha. O geceki aktivitelerimin ne olduğunu kendimde bilmiyorum. Hoş o gece için ille de eğlenmek adet olmuş. Bunu başka yazımda size şeyederim. Eğer tembelliğim tutmazsa yılbaşı yazısı yazarım. Yok yazamazsam. Hepinizin yeni yılda sağlık mutluluk bereket içinde yüreğinizdeki isteklerinizin gerçekleşmesini diliyorum.

SEVGİYLE KALIN

Cuma, Aralık 12, 2008

GÜNLERİN VE DAHİ LAFLARIN GEÇMİŞ UCUNDAN TUTMAK HUYUMDUR

Kış geldi de evlere kapandık ya! Bol olan aktivitelerim aza dönüştü. Zaten ruhumdaki tembellik en üst seviyelerde geziniyor. Kibarım hayvanım ayı’m inine çekileyim de şöööle kış uykusuna yatıp keyfime bakayım bile diyemiyor. Küresel ısınma sevdasından ağız tadıyla kışı bile göremiyor.

Bense kibarım ayıcığımdan daha beter kış uykusunu neymiş, sızması yapıyorum. Atalet içime işlemiş. Uyandığımda gün bitmelik olduğundan bana yetmiyor. Hani bir laf vardır.”benim adım narin, işlerim bugün olmaz yarin.” Bu hesap o yarinler gelemiyor.

Şimdi de hımbıllığımın suçunu rejime yükledim. Tek yaptığım aktivite (o da mecburiyetten) günlük yürüyüşlerim. Ama resmen kilo verdim canlarıııım! Millet söylediği zaman nasıl moralim düzeliyor. Daha gaza geliyorum. Ve illaki rejime devam ediyorum.

Yemiyorum, içmiyorum. Öyle olunca dışarıda yemeğe gitmek cazibesini kaybetti. Keyif alamıyorum. Neden kardeşim? Dünyadaki bütün leziiiz yiyecekler ve de içecekler bizlere zararlı oluyorlar. Hamur işleri, tatlılar, börtü böcekler (deniz ürünleri), ne biliiim ne varsa elalem yiyor. Bana gelince mi yassah hemşerim.. Haşlama, ızgara, yağsız tuzu az sebze, bazı meyveler, ekmek bilem aaazıcık. Ne bu yaaaa!

Şimdi bodrumda oturuyorum ya! Sair günlerde arayıp sormayanlar tatillerde bana sevgileri depreşir. Aniden pek özlerler. Tatil yaklaşmış veya sezon açılıyormuş. Ondan anlarım. Sankimileyin bunlar göçmen kuşlar da zamanı gelince bana göçecekler.

Baktım yine telefonlar sıklaştı. Bre durun ne oluyor demeye kalmadı. İyi misafir haber verirmiş ya! Bunlarda kurban bayramının 9 gün tatil olduğunu öğrendiklerinden barhanalarını toplamaya başlamışlar. Eh! Havalar gündüz güneşli ve ılık olsa da denize girecek yürekte adam olmadığından, geriye akşam kafa çekmek. Gündüz de yürüyüş ve siftinmek. Otele gitseler eşek eskiden kaldı şimdi deve yüküyle para. En iyisi tanıdıkların evi. İşte o tanıdıkta ben oluyorum.

Beynimin gri hücrelerine iş başı yaptırdım. Her telefon edene ne gibi uygun mazeretler bulayım. Getirtmeyim. Bu bile bana yorgunluk. Bir kere hepsi birbirini tanıyor. Birine marsta damadım arsa almış onu üstüme yapacakmış. İmza için gitmeliyim desem. Ötekine Malatya’ya kayısı festivaline jüri üyesiyim desem. Berikine kirazların toplanma şenliklerine gitcem. Ordan da avşa şarap hasat mevsiminde şarap tatmaya çağrıldım desem. Bunlar dedikoduyu severler hepsi birbirine haber verir” Sevgi’nin bir avuç biberi var her yerden haberi var. Her yere yetişecem diye kıçı çıkıyor.” Derler. O da uymadı.

Ne zamandır çalışmayan gri hücrelerim, fazla mesaiden yıprandılar. Emekliliklerini istediler. Kimine uykudan ayılamadığım saatlerde homurtuyla geveleme arasında mazeret attım. Kimilerine cepten ararsa bodrum dışındayım dedim. Ev telefonumdan da yakalanınca “şu anda evde yokum. Notunuzu bırakın iletirim dedim.”

Bunları okuyunca bana kızmayın! Benimde haklı olduğum yerler var sayın hâkim beeey! Müdafaamı yapayımda hele bir dinle..

Bir kerem rejim denen illet başımda. Yiyecek malzemem ona göre eve giriyor. Öğünlerim ona göre yapılıyor. Onlara pişirseeem bana günah. Onlar benimkileri yese, onlara günaaaah.

Devamlı evde oturmak işlerine gelmeyecek. Gezmek, bara neyim takılmak isteyecekler. Eh benimde gitme şansım yok. Gitsem bile içemem. Al sana aramızda çıkacak niza sebebi. Geldiklerine pişman olacaklar. Ben kötü olacağım. Darılacaklar.

İşte ben beyaz yalanlar sölediğimden bütün bunları peşinen kabul ettim. Kızdıkları baştan olsun dedim.

Baktım bayram gerçekten gelmiş. DE her zaman olduğu gibi bana gelen bişey yok. Hele kurban bayramını hiç sevmem. Kanlı olan bişeyi sevmiyorum.

Millet bayram temizliği diye kazınıyor. Deli gibi alışverişler. Diğer günler pislikten al başlı kurtlar mı yürüyordu? Acınızdan zafiyet mi geçiriyordunuz? Bana hep acayip geldi. Ya ben normal olmadığımdan her günkü rutin işlerin bayram ayrıcalığı olmaması bana normal gelir.

Her gün görüştüğüm insanların özellikle o gün tekrar gelmesi beni güldürüyo. Ülen zaten her gün konuşuyorum. Her gün gelip gidiyorum. Haaaaaaa! Bir fark var ki! “iyi bayramlar “ diyoruz. Peeeeehh!

Öyle insanlar tanıyorum ki! Senede 2 bayram var ya, bunlar işte o 2 bayramda görüşürler. O da zorakilikten adet yerini bulsun diye. İki tarafta bunu bilir. Noldu şimdi? Nerde bunun insan ilişkisi? Nerde samimiyet? Dostlar alışverişte görülsün.

Yok anam babam. Ben yapamam. Ya hiç görüşmem. Keser atarım. Ya da bayram seyran dinlemem devamlı görüşürüm. İyisinde de kötüsünde de yanında olurum. Öööleee yalancılıktan rol keserek yapılan ilişiklerle işim olmaz.

Bayramda da kimseyi özel gün diye aramadım. Zaten bu yazıyı da bayram geçmiş öyle yazmışım. Yani özel günleri hep kaçırıyorum. Ucundan yakalamak yinede bişiidir. Ya hiç farkında olmasam? İşte o zaman kendimden korkarım.

Yinede geçmiş bayramınız sizlere sağlık, mutluluk, bereket getirmesiyle içten kutlarım. Sizleri mucuk mucuk sıcacık öperim.

NOT: yılbaşı yaklaşıyor. Onu da atlayabilirim. Eğer atlarsam şimdiden hayırlı yıllar dilerim. Yok, yakalarsam yine kutlarım. Duble olur fena mı?

SEVGİYLE KALIN