Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Cuma, Kasım 25, 2005

YENİ ÜRÜNLER ÇIKTIKÇA İLK BENİM HABERİM OLUYOR

Bakın nasıl kendime paye çıkarıyorum. Sanki değil Türkiye, dünyadaki yeniliklerin en büyük değerlendirme otoritesi benim. Peeeeeh!! İznim olmadan kuşlar göç bilem edemezler. Artık atmaya coştum ya! tutmayın beni, devam edeyim. Çevrem çoook geniştir. Etrafım mucit,macit, sacit ve de bir sürü sonu citle bitenlerle doludur. Her biri elinde ne varsa kalite kontrol etmem için bilirkişi olarak beni seçerler. Öhööm! Öhöööm!

Şaka bir yana bana bu gün bir sürpriz olarak kargoyla paket geldi. İçinde gördüğüm en ilginç iç çamaşırı vardı. Ne alaka demeyin. Şimdi arkanıza yaslanın! Çayınızı doldurun, koltuklarınıza yayılın,beni dinleyin. ( bu yazıyı 70 milyon kişi okuyor. Teveler öyle derler ya!)

Efendiiim! Bu iç çamaşırları tek kullanımlık. Gerçekten kirlenince çöpe at gitsin. Yani makinede veya elde yıkanmıyor. Eğer yıkarsanız, don yoook! Öyle güzel bir maddeden yapılmış ki. Yumuşacık, terden etkilenmiyor, hijyenik, anti bakteriyelmiş. Yani bakterileri kovalıyor. İsterseniz rengi siyah olana kadar giyin. Sonunda çöpe gidiyor. Haaa! Bunlar bir de kokulu yaaa! Yani donun kendi özel kokusunu bastırıyormuş.

İmdiiiii! Gelelim çeşitlerine: efendim! Erkelere boxer vaar, slip vaar, bayanlara iç çamaşırı vaar, erkek ve kız çocuklar için çamaşır vaa. Benim en çok sevdiğim ne oldu biliyor musunuz? Ter pedi diye bir ürün var. Harika.şimdi sıkı durun! Basuru olanlar, mayasılı olanlar, hemoroiti olanlar, poposundan her türlü sorunu olanlar. Bayanlar! Malum gününüzde kullanmak için bu petler hepinize…

Hepinizin yüzünü görür gibiyim canım okurlarım! Biz bu ürünü alıp parayı çöpe mi atalım? Yooooo! Onu da düşünmüşler. Her ürünü 3 lü paketler halinde yapmışlar. Hemi de ucuzcana… yani çamaşır yıkama zahmeti olmadan, deterjan, su, elektrik, zaman tasarrufu oluyor.

Bakın canlarım! En önemli şey ne biliyor musunuz? Çişini tutamıyanlar… evden donlu çıkacak, donsuz dönecek. Mesela ben! Çok güldüğüm zaman tutamam kaçırırım. En önce ben deneyeceğim. Bakalım sonuç ne oluyor?

Bana biliyorum e-maille görüşlerinizi anında iletirsiniz. Zaten sizden gelen postalar beni öyle mutlu ediyor ki.. bazen kritik etseniz de ben size kızamam ki… sizler benim şeker okurlarımsınız. Hadi bana ilginizi esirgemeyin yazın kuzucuklarım, sizin engin fikirlerinizden yararlanayım.

Sakın bana sen bu ürünü çok övüyorsun, sana ömür boyu bedava don mu verecekler? Demeyin. Şimdiye kadar yazılarımdan beslenseydim ohooooo! Kral Faruk kimmiş? Peeeee! Parayla oynardım. Nerde diye aramazdım. Sadece düzgün olan ne varsa sizde yaralanın diye yazıp tanıtıyorum. Bakın bu ürün piyasaya çıksın. Mutlaka çok memnun kalacaksınız. Benden söylemesi….



SEVGİYLE KALIN

SÜRPRİZ DİYE BUNA DERİM

Bu yaşıma geldim. Evimin kıymatlısı olarak çok hediyeler aldım. Bu konuda şımarmayım, Allah’a her zaman şükrederim. Sevgili ailem beni sevgiyle büyüttükleri için en ufak bir fırsatta armağanlar alırlar.

Her insan aldığı hediyelere ve de sürprizlere bayılır. Mesela bana rahmetli anneciğim sanırım 75 yılıydı. Doğum günümde sürpriz olarak, çok istediğim tosbağa dediğimiz vosvos almıştı. İlk arabam olduğu için deli olmuştum. Onunla bütün acemiliğim çıkmıştı.Ankara’nın altını üstüne getiriyordum. Sonrasında 2-3 tane araba değiştirsem de o ilk arabamdan aldığım keyfi bulamadım. Derler ya vosvos sahibiyle bir şekilde iletişim kurar. Ben buna yürekten inanmıştım. Ona söylerdim “aman kızım!şu günlerde parasızım. Sakın bozulup, yolda kalma! Seni tamir ettiremem.” Valla anlardı. Zaten ondan zor ayrıldım

İnsan hatıralara daha çok önem vermesi, yaşlılık alametimi acaba? Bir sürpriz beni nerelere götürdü. Aslında armağanların maddi değeri önemli değil. Hatırlanmak güzel olan. Bu hafta sevdiğim bir dostumdan ilginç armağan aldım. Şimdiye kadar çeşitli armağanlar almıştım. Bu benim için hakikaten sürpriz oldu.

Benim için bir cd hazırlamış. Üşenmemiş, 23 saatte hazırlamış. İçeriğinde neler yok ki! Tıpkı bir televizyon dizisi gibi, jenerikle başlıyor. Yazılmış metin olmamasına rağmen son derece içten ve emekle hazırlanmış. Bir de sesi güzel ki sormayın. Çıplak sesle eski bir şarkıyı detone olmadan öyle güzel okumuş kiiiiii! Peeeee!!!

İçinde bana yaptığı minik jestler de vardı. Sonracığıma ne kadar eski ve de benim beğendiğim şarkılar varsa, onları müzik eşliğinde okumuş. Arada çok düzgün konuşmalarla süslenmiş. Yani bir emek harcanmış.

Eskiden beri iyi tanıdığım için kendi giyim tarzını da biliyorum. Ama çekim için özel giyinmiş. Hoşuma gitti. Ayrıca cd nin sonunda bir final var!! Onu hayatımda unutmayacağım.ve kapanış jeneriği de harikaydı. Tam senaryolaşmış film gibiydi.

İlk seyrettiğimde sadece öylece kaldım. Ağlamak istedim yapamadım. Sonra defalarca seyrettim. Şok yaşadım. Her türlü armağan almıştım da bu tür hiç olmamıştı. İlk defa sadece benim için, beğenmem için, uzun uğraşılmış,emek verilmiş. Ne düşüneceğimi bilemedim?

İnsanın bazen tıkandığı zamanlar vardır. Hani tiyatroda sahnede sanatçıya trak gelir. Bütün ezberlediği rolünü unutur. Veya kelimelerin bittiği yer vardır. Ne konuşacağını bilemezsin. İşte bende öyle oldum. Kaldım!......

Dost bulmak bu zamanda öyle büyük ikramiye gibi ki! O benim hakiki dostum. Keşke başka zamanlarda, başka şartlarda karşılaşsaydık. Fakat şu da var. Karakter olarak siyah ve beyaz kadar zıt kutuplarız. Öyle olmasına rağmen ayni pencereden hayata bakabiliyoruz. Tabii birde ayrı diyarlardayız.

Sana bu yaptığın sürpriz için teşekkür ederim. Kolay unutulmaz bir armağandı. İyi ki varsın. Huysuz, aksi, kavgacı, beni kızdırmaya bayılan AKEDO……sen iyi bir dostsun





SEVGİYLE KALIN