KEYİFLİ PAZAR YAZISI
Pazar günü çuvalla gazete alıp, yayılıp okumak en büyük keyfimdir. İzmir gazetesi olan yeni asırın ilavesi sarmaşık gazetesi var.Orada benim canım, vefakar, dostum ünlü yönetmen ÜLKÜ ERAKALIN beyin köşe yazıları var. Pazar günleri çıkıyor. Okurken bana ilginç gelen bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
MÜZEYYEN SENAR’DAN ANCAK “HANIMAĞA” OLUR
Birkaç gün önce önemli bir gazetede ilginç bir haber ilişti gözüme.Bodrum belediyesi İzmir’den Bodrum’a yerleşen Türk sanat musikimizin dev sanatçısı Müzeyyen Senar’ı “Bodrum’un yeni sembolü” ilan edecekmiş.
Bu nedenle 4 ağustos gecesi Bodrum’un ünlü diskolarından Hadigari’de sanatçı için bir hoş geldin partisi düzenlenmiş…
Bir an düşündüm… Yıllar boyu Bodrum’un sembolü kimdi? Yıllardır insanları peşinden sürükleyen,adım attığı her yeri tıklım tıklım dolduran ”PAŞA” sı kimdi? Soruma elbetteki
“Zeki Müren” cevabını vereceksiniz.
Yine de öyle..Bodrum’u ziyarete gelen binlerce ziyaretçi, sanat güneşimizin Halikarnas’daki müze olan evini yine tıklım tıklım dolduruyor.
Müzeyyen Senar’ımızda bu saygıya ve alkışlara layık elbette. Allah başımızdan eksik etmesin. Hala yaşayan bir efsane Müzeyyen ablamız..
KABUL ETMEZ
Ama “onu alkışlayacağız” diye.daha önce verdiğimiz unvan’ları ve kişileri öldürmeyelim n’olur! Eminim Müzeyyen Senar’da kendine verilecek bu unvan uğruna Zeki Müren’in unutulmasını kabul etmez. Müzeyyen Senar’ın böyle bir unvan’a ihtiyacı yoktur zaten. O büyük Atatürk’ümüzün huzurlarında defalarca şarkı söylemiş, yaşayan bir efsanedir zaten.
Sonra Bodrum belediyesi mensuplarının tarafıma gönderdikleri davetiyenin içeriğinden gerçeği öğrendim.işin aslı bu değilmiş zaten. Bu davetin aslı piyasaya yeni çıkmış olan ve ünlü sanatçının biyografisini anlatan “Cumhuriyet’in Divası Müzeyyen Senar” adlı kitabın tanıtımı için verilen bir kokteylmiş.
RAHATLADIM
Müzeyyen abla, sevenlerine kitabını imzalayacakmış. Neyse: gerçeğin böyle oluşu hem Halikarnas Balıkçısı hem de Zeki Müren sevenleri adına içimi rahatlattı. Müzeyyen Senar’ın kitabına şöyle bir göz attım İstanbul’da.Gerçekten her ünlü sanatçı için yazılması gereken bir kitap… Ama elimde değil: ille de bir şeylere kusur bulup, bir şeylere takacağım. Bu kitabın da ismine taktım nedense? “Cumhuriyet’in Divası….” Bu isim: Cumhuriyet’imize emek vermiş olan pek çok kadınımızı harcamamış mı? Bence?
“ Türk Sanat Müziğinin Divası” olmalıymış kitabın adı. Suna Kan ne olacak o zaman? İdil Biret’e ne cevap vereceğiz? Leyla Gencer’e ayıp olmayacak mı?
Neyse geçti artık… Ben doğruyu yazmış olayım da. Biliyorum yine kırılacak bana Müzeyyen ablam: bana oynamak üzere verdiği bir film sözü var.Ondan vaz geçer belki de…
Canın sağ olsun senin… Tüm başarılar, tüm sevgiler, tüm alkışlar senin olsun. İzin verirsen ben seni “BODRUM’UN HANIMAĞASI” İlan ediyorum.
Bu yazıyı olduğu gibi, harfine dokunmadan aynen yazdım. Yorum mu? Sizlere bırakıyorum.
SEVGİYLE KALIN
MÜZEYYEN SENAR’DAN ANCAK “HANIMAĞA” OLUR
Birkaç gün önce önemli bir gazetede ilginç bir haber ilişti gözüme.Bodrum belediyesi İzmir’den Bodrum’a yerleşen Türk sanat musikimizin dev sanatçısı Müzeyyen Senar’ı “Bodrum’un yeni sembolü” ilan edecekmiş.
Bu nedenle 4 ağustos gecesi Bodrum’un ünlü diskolarından Hadigari’de sanatçı için bir hoş geldin partisi düzenlenmiş…
Bir an düşündüm… Yıllar boyu Bodrum’un sembolü kimdi? Yıllardır insanları peşinden sürükleyen,adım attığı her yeri tıklım tıklım dolduran ”PAŞA” sı kimdi? Soruma elbetteki
“Zeki Müren” cevabını vereceksiniz.
Yine de öyle..Bodrum’u ziyarete gelen binlerce ziyaretçi, sanat güneşimizin Halikarnas’daki müze olan evini yine tıklım tıklım dolduruyor.
Müzeyyen Senar’ımızda bu saygıya ve alkışlara layık elbette. Allah başımızdan eksik etmesin. Hala yaşayan bir efsane Müzeyyen ablamız..
KABUL ETMEZ
Ama “onu alkışlayacağız” diye.daha önce verdiğimiz unvan’ları ve kişileri öldürmeyelim n’olur! Eminim Müzeyyen Senar’da kendine verilecek bu unvan uğruna Zeki Müren’in unutulmasını kabul etmez. Müzeyyen Senar’ın böyle bir unvan’a ihtiyacı yoktur zaten. O büyük Atatürk’ümüzün huzurlarında defalarca şarkı söylemiş, yaşayan bir efsanedir zaten.
Sonra Bodrum belediyesi mensuplarının tarafıma gönderdikleri davetiyenin içeriğinden gerçeği öğrendim.işin aslı bu değilmiş zaten. Bu davetin aslı piyasaya yeni çıkmış olan ve ünlü sanatçının biyografisini anlatan “Cumhuriyet’in Divası Müzeyyen Senar” adlı kitabın tanıtımı için verilen bir kokteylmiş.
RAHATLADIM
Müzeyyen abla, sevenlerine kitabını imzalayacakmış. Neyse: gerçeğin böyle oluşu hem Halikarnas Balıkçısı hem de Zeki Müren sevenleri adına içimi rahatlattı. Müzeyyen Senar’ın kitabına şöyle bir göz attım İstanbul’da.Gerçekten her ünlü sanatçı için yazılması gereken bir kitap… Ama elimde değil: ille de bir şeylere kusur bulup, bir şeylere takacağım. Bu kitabın da ismine taktım nedense? “Cumhuriyet’in Divası….” Bu isim: Cumhuriyet’imize emek vermiş olan pek çok kadınımızı harcamamış mı? Bence?
“ Türk Sanat Müziğinin Divası” olmalıymış kitabın adı. Suna Kan ne olacak o zaman? İdil Biret’e ne cevap vereceğiz? Leyla Gencer’e ayıp olmayacak mı?
Neyse geçti artık… Ben doğruyu yazmış olayım da. Biliyorum yine kırılacak bana Müzeyyen ablam: bana oynamak üzere verdiği bir film sözü var.Ondan vaz geçer belki de…
Canın sağ olsun senin… Tüm başarılar, tüm sevgiler, tüm alkışlar senin olsun. İzin verirsen ben seni “BODRUM’UN HANIMAĞASI” İlan ediyorum.
Bu yazıyı olduğu gibi, harfine dokunmadan aynen yazdım. Yorum mu? Sizlere bırakıyorum.
SEVGİYLE KALIN