HAYDEEEEE!! HAVAYİ FİŞEK MEVSİMİMİZ AÇILDIIII
Bayramları fişeklerle atlattık. Belediye gösteri yaptı. Sağ olsunlar, bizleri şenlendirdiler.
Bir de burada rakip büyük diskolar var, oteller var. Onların açılışları nasıl görkemli oluyor. Mesela katamaran açıldı. Katamaran bir gemi şekli. İki ince tekne düşünün, üstüne geniiiş gövde oturtun. Olsun size katamaran. (bunu tasarlayıp yapanlar, beni buldukları yerde öldürebilirler. Bu kadar kolay ve ilkel bir biçimde anlattığım için) eski M/M (em en em okunuyor) disko yapmıştı. Şimdi kim işletiyor bilmiyorum. Zira açıldığı sene gitmiştim. Başım kaldırmıyor. İhtiyarlık başa belaaaa… katamaranın üstünde camdan pist var, 2-3 barı var. Hem dans ediyorsun hem denizi seyrediyorsun. Yüzen disko olarak çok ilgi çekiyor. Zannedersem eşi yok.
Katamaran sezonda gece 2 de diskonun önünden demir alıyor. Ahali çılgın gibi eğleniyor. İşte onun açılışı vardı. Aman tanrım nasıl bir havayi fişek şöleniydi. Benim evim tam merkezde olduğu için terasa çıkınca nerden atılırsa atılsın rahatlıkla seyredebiliyorum. İlk güüm diye atılınca ben aynen damdayım. ( mart kedileriyle karıştırmayın.) fişekler atılıyor, ben çığlıklar atıyorum. Mahalle benim sesimden ve gümbürtüden dolayı damlara hücum etti.
Hani bir laf vardır. “herkes sakız çiğner ama hatçe kız gibi kimse çıtlatamaz“ diye. İşte millet seyrediyor ama ben zevkini çıkarıyorum. Çocuk gibi yerimde zıplarım, ellerimi çırparım, avaza çığlık atarım. İsterlerse deli desinler ki! Mahallem de 10 senedir oturduğum için benim çılgınlıklarıma alıştılar.
İki gün sonra halikarnas disko açıldı. Bunlar birbirine rakip ya ! haydaaaa!! O da bir fişek gösterisi yaptı. Peh! Peh! Peh! Katamarandan aşağı kalır mı? Daima rekabet kalite doğurur derler. Hakikaten doğru. Aman efendim! Ben yine mahallemle damlardayım. Renk cümbüşü şölene dönüştü.
Hadi geride caz günleri başladı. Gittim onu da anlatacağım ayrıca. Burada düğün bile olsa fişek atılıyor. O da benim işime geliyor.
Bir de işaret fişeği gibi olanları var. Onlar gece gündüz demeden atıyorlar. Teknelerden, evlerden, sokaklardan, nereyi bulurlarsa atıyorlar. Bunun için sebep de yok. Sevdiği kıza hava olsun diye atıyor, bodruma gelmiş arkadaşına fotoğraf makinesini veriyor. kendisi atıyor fişeği öteki resim çekiyor. En çok ona güldüm. Kamera olsa anlarım da fotoğrafla hangisini tespit edecek atan arkadaşını mı? Fırlattığı fişeği mi? Zavallım yukarı aşağı makineyi sallayıp durmadan resim çekti. Artık memleketinde o resimleri nasıl gösterip anlatır. Bence senaryosunu iyi kurgulaması lazım. Garibim yeni gördüğü fişeği mutlaka bol miktarda alıp, memleketine götürmüştür. Ben yine de halimden memnunum. Keşke devamlı atılacak sebepler olsa da bol bol seyretsek.
SEVGİYLE KALIN