Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Salı, Şubat 26, 2008

LEEEN SİBOOB! FREN BALATASIII! ŞANZIMAAAN! EGZOOOOZZZ!

Nerden buluyor beni? Öksürük, aksırık. Bahar desem daha gelmedik. Hoş şubatta bile deniz kenarında çay içiliyor. Yağmur yağınca zil takıp oynama moduna giriyorum. DA şimdilik güneşli günler başladı bilem. Ümidim martla nisan ayına kaldı. Yoksa yazın işimiz çoook zor. Acep görgüsüzlük yapıp deniz kenarında kısa kollu tişörtle oturunca üşüttüm mü? Neyse ne? Adres beni buluyor ve 1 güzel nezle yapıyor.

Boş vakitlerin genel müdürü olaraktan medyayı yakinen takip ediyorum.( çalışanlar üstünüze alınmayın. Nice tivileri yeterli görüp de gazete kitaba tren muamelesi yapanlar var.)

Canım yurdumun Mehmetçikleri kış kar buz demeden doğuda bizler için can pahasına operasyondalar. İçim yanarak takip ediyorum. Dualarım onların üstünde kalkan olması için ayrıca da dua ediyorum. Evladı orda olanların hissettikleri bambaşka. Allah onların da yanında olsun. Bize emanet edilen bütünlük barış ve laiklik içinde yaşanacak vatanda sonsuza kadar yaşamalıyız. Asker kızı olaraktan yüreğim onlarla ve salimen yuvalarına sevdiklerine kavuşsunlar.

Nezlenin yüzünden eve kapandım. Sanki diğer zamanda sokaktaymışım gibi. Uyku hastalığı beni fena yakaladı. Tembellik ve uyku genim kişiliğimi etkiliyo. Kış uykusundan ne zaman uyanacağım? Kendime soruyorum. Bilmem diyor.

Tembelliğimden matrak haberleri okuyorum da yazmayı erteliyorum. Bir türlü senkron tutturamıyorum. Şimdi aklımda kalanlardan başlayım. (başla ki sevgili okurlarımın bilgileri şeyetsin.)

Müjdemi isterim. Artık boşanma kolaylaştı. Kocana “len sibob” de yeter. DE bu lafı seneler evvel yeğenim daha 2.5 yaşındaydı. Nerden öğrendiyse sibooop diye söylüyordu. Bizde katılarak gülerdik. O zamanlar pek meşhurdu. Millet birbirine “sibooob” derdi. Şimdi yeğenim 17 yaşında varın düşünün artık. Demek ki o zamanlar bu laf suç delili sayılmıyordu.

Bunca zaman sonra sen tut kocana “lan sibop” de. Al başına belayı. Adliyelerde koştur dur. Koca da seni boşayacağım diye ayak diretsin. Haaa! Evliliğinde başkaca suç yokmuş DA tek bu laftan sonra koca ayıkmış. “bunu diyen karıdan bana hayır gelmez gayrı” diye ayrılmaya karar vermiş.

Aslında Türk dil kurumu her sene yayın yapsa. Hangi sözcükler suç? Hangileri boşanma sebebi? Hangileri tüü! Kaka? İnsan onu okur bilgilenir. Ona göre hayatına yön verir.

Ben şimdi evli olsam DA kocama kızsam, asla “lan sibop” demem. Araba aksamı zengin kardeşim. Say sayabildiğin kadar başlıktaki gibi şanzıman, ayna maruti. Ön fren balatası, egzoz, karbüratör. Hatta marş t…….ğı bile diyebilirsin.

Kocada sana senin kaportan bozulmuş. Yağ yakıyorsun. Frenlerin tutmuyor. Farların eskisi gibi aydınlatmıyor. Motorda iş kalmamış. Rektifiye lazım. Karşılıklı söyle dur. Kim tutar ki sizi.

Bu lafları sallayın bakın bakalım boşanma gerçekleşiyor mu? Ama ön araştırma yapıp suç olanları ayıklamakta fayda vardır. Bu konularda sevgili Hakkı Devrim hocanın fikrine müracaat edilmeli. Ondan icazet almalı derim.

Ah şu zenginliğin gözü çıksın. Onların boşanmaları başka alem. TSE damgalı halkımız dayak, kötek, kuma, parasızlık, ruhen ve fikren anlaşamama. Bu son 2 lafa da takık vaziyetteyim. Evlenirken ruhunu fikrini gizledi. DE sen salak mısın ki sonradan anlayabildin. Evlenirken bana 1 karı lazım o da hemen lazım diye al. Ruhuna fikrine bakma. Nasıl olsa ben onun ruh ve fikrini yamularak şekil veririm de. Zaman geçince şekil almayan ruhları mundar et. Koş mahkemeye. Nafaka, bebeleri paylaşma derken ruhlarınızı fikirlerinizi saldım çayıra mevlam kayıra yapın.

Zenginler diyooooom! Başka oluyo diyoooom! Bütün üstteki özellikler onlarda da var DA ekistıradan parada var. Ruh gitmiş. Fikir bitmiş. Bebeler dadılarda. En önemlisi para, para, paraaaaa! Varlığı 1 dert, yokluğu yaraaaa! Esas mesele bu.

Yurt içi, dışındaki evler nolcek? Katlar yatlar nolcek? Pankadaki bankınotlar nolcek. Hisse senetleri, şirket bölünmesi nolcek? Antika eşyalar nolcek? Hepsi halloldu diyelim. Geldik mücevherata. Hediyeler var. Kocadan istenip de alınanlar var. Arkadaşlardan görüp kıskanılan, aynısı alınanlar var. Var oğlu var. Elin Amerika’sında yaşayan ünlüüüü! İş adamımızın muhterem zevceleriyle kapışması akıllara durgunluk. Hepsi 1 yana ziynetlerde kapışmışlar. Kadın ille boyuna 5 kere dolanan inci kolye diye yırtınıyo. O ölçüde benim için şaibeli mesela benim boynum kalın. 4 kere dolanıyo. Yani uzunluğu hakkında bilimsel ölçü yok. Kabalama olarak 5 kere dolanmış. O inci ille baaayanda kalacakmış. Adamda ziynetlerden istiyo. İşe giderken tek taş takacakmış. Aynı setin elmas gerdanlığını kravatın üstüne takacakmış. Broşu da mendil cebine geçirecekmiş. GİBİ

Kardeşim bütün bu varlığı sen yapmadın mı? Hatun kişi öylesine kuru kuruya sevgisiyle gelmedi mi? Eeeeeee! Bütün hepsini bölüştün diyelim de ille de 5 kere dolanan inciye niye taktın. Sen boşanmışsın. Yeni alacağın zevcine akıllanır DA 3 dolananı alırsın.

Zenginlik iyi güzel de boşanmayacan kardeşiiim! Ziynetlerinle mutlu yaşıcan. Rahatlık battı mı? Zaten herkes kendi hayatını yaşarsa ruh ve fikirlerde hür olur. Sebep de kalmaz.

Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış. Nerde bende o talih. Şöööle Karun gibi adamla desti izdivaç yapaydım. Ruhumu, fikrimi sonradan dellendirseydim. Ayrılırken de 2 dolanma inciye razı olurdum. Peeeeah nerdeeeee!

Bizde nerde o şans…Gittik cıbırın tekine. Boşanınca ne almak? Üste verdim. 2 dolamalık inci değil ama bayağı yüklü burma da olmak kaydıyla bileziklerim gitti. Bende TSE damgalılardanım. Ressam şairim deyip, sergiler uğruna sermayeyi kediye yükledi. Harç bitti yapı paydos dedi. Ve bitti. Şimdiki aklım olsa ona avazım çıktığı kadar “LAAAAAN SİBOOOOOP, EGZOOOOZ, ŞANZIMANI BOZUUUUK, FREN AYARIN BİLEM YOOOOK.” Daha aklıma ne gelirse bağırırdım. Nasıl olsa boşanmışım. Peeeeah!

Oh beeee! Seneler sonra içimi boşalttım. Rahatladım yafuuuuuu!


SEVGİYLE KALIN