Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Cuma, Aralık 16, 2005

HAYALLER GEÇ DE OLSA GERÇEK OLUYOR

Soğuk kış günlerinde, evde oturmak ve uyumak. Uykucu tavuğunuzun arayıp ta bulamadığı günler. En büyük keyfim; sobamı yakıp sıcacık odada battaniye altında mıy da mııy! Yapmak. İş bu günlerde teve seyretmek, kadın programları neler yapıyor? 1 teve program yapımcısı olarak değerlendirmek hoşuma gidiyor.

Ya programlar çok matrak! Sabah Seda Sayan’ın programında gencecik sevgilisi vardı. Allah için çok yakışıklı oğlan. Evde can tanesi diyormuş. Vaaay! Bee! Seda nasıl mutlu, çocuk 1 de yüzük taktı. Ooohhh! Kaymaklı ekmek kadayıfı oldu. sonra sarılıp dans ettiler. Orada koptum. Kıskançlığımdan, kanal değiştirdim.

Karar verdim buranın lisenin önüne gideceğim. Bakalım kısmetime yakışıklı hangi liseli düşecek? Arkadaşlar ne kadar bana sübyancı deseler de, orta okula inmiyorum diye şükrediyorlar. Burada üniversite olsa oraya da gideceğim. Yok. Liseyle idare edeceğiz. Doğulu istiyooom! Kodumu oturtmalı, saçımdan sürümeli, bebe doğurtmalı.( o olmaz, yaş icabı)

Başka kanalda yıllar önce kaçarak evlenmiş 4 çift vardı. Hayalleri gelinlik, damatlık giymekmiş. Ona takıldım. O kanaldaki yapımcı bayan, hatunlara önce kına gecesi yaptı. Zavallı taşralı kadın. Hayatında büyük şehir görmemiş. Nasıl şaş vaziyetindeydi. Tarladan getirmişler. Ne hazırlık? Gayretkeşlik diz boyu. Gelinlikler, damatlıklar, saç baş, çiçeklerine kadar her bişey tamam oldu. Stüdyoya davet ettiler. İçlerinden 2 çift, işi çözmüşler. Keyfini çıkarıyorlar. Diğer 2 çift ise, saldım çayıra mevlam kayıra vaziyetindeler. Hazır olda durup, boş boş bakıyorlar.

Torun tosbağ sahibi insanları birde dans ettirdiler! O 2 çift vardı ya! karakucak güreş tuttular. Zurnanın zırt dediği yer ise, konuşma sırasında oldu. gelinler hayalleri oldu diye çok mutlu olmuş. Damatlar ise, “eh hatun istedi, bizde uyduk. Bu yaştan sonra kavgaya 1 tane daha eklemek boşuna.” Der gibi bakıyorlardı. 2 çiftin birisi ne dedi biliyor musunuz? Her şey iyi güzelde, oyunu kıvıramadık. Keşke oyun havası çalsaydınız. Onu bizim hanım iyi oynardı.

Ya ben bunları da kıskandım! Evlendiğim zaman gelinlik giymiştim. Bal gibi hepsini hatırlıyorum. Aradan o kadar seneler geçti ki! Ne olur yeniden giysem? Ama önce damat adayı bulmak lazım. Sahicikten değil ayol mahsuzdan. Konu mankeni olarak. Nasıl olsa bütün parayı tivi veriyor. Şöööööööle! Bol fırfırlı uzuuuuun kuyruklu gelinlik giyerim. Damadı koluma takarım. Girerim stüdyoya! Peeeeeeh! İstedikleri dans olsun. Adamı bir yakalarım. Tangodan başlar, fokstrottan çıkarım. Unutulmuş o güzelim dansların bütün figürlerini yeni yetmelerin gözüne gözüne sokardım. Şimdiki gençlik dans ne bilmiyor. Bizim zamanımızdaki romantizm. İlk dansın heyecanı, mahcup olmamak için gizliden arkadaşlarla dans öğrenmeler.

Gerçekten hayallerin yaşı zamanı yok. Bu tivi leri seyrettikçe bakalım bana daha ne gibi ilhamlar gelecek. Ya ilham ya da ilhami! Bakalım hangisi gelecek. Ne çıkarsa bahtıma. Bekleyelim veeee görelim.



SEVGİYLE KALIN