BİR FİLMLE NERELERE GİTTİM
Sabah uyanmam, afyonumun patlaması, çay içip normal hayata geçişim, öğle saatlerini buluyor. Daha önce de yazmıştım. Her sabah 1 şarkıyla uyanırım. Bu sabah da Zeki Müren’in “gözlerinin içine başka hayal girmesin” şarkısını dilime doladım.
Keyif çayımı içerken teveyi karıştırıyordum. O ne? Trt 1 de sabah sabah Zeki Müren’in “beklenen şarkı” filmi oynuyor. Belki 10 defa seyretmişim. Fakat her seferinde ilk defa seyrediyormuş gibi nefessiz, dalıp gidiyorum.
Rahmetli nasıl genç? İncecik. O şahane Türkçe. Filmi ezbere bilmeme rağmen, yinede oturdum kaldım. Bedia Muvahhit, Cahide Sonku, Melahat İçli, Zeki Müren, daha nice figüranlar. Şimdi hepsi gökyüzünde birer yıldız olarak parlıyor. Rahmetliler filmi. Şahane kadın Cahide Sonku! Nasıl pırıltılı yaşamdan, sefalet sonla ölümü. Atatürk’ün emriyle tiyatroya çıkan ilk Türk sanatçısı Bedia Muvahhit, haklı olarak verilen sıfata yakışan sanat güneşi Zeki Müren.
Sanatçıların dalları ne olursa olsun ölümünden sonra bıraktıkları eserlerle ölümsüzleşiyorlar. O devrin imkanları ile kayıt yapılan şarkıları nasıl pürüzsüz okumuş. Şimdiki sanatçıların öğreneceği o kadar çok şeyler var ki! Keşke eski sanatçıları dinleseler de örnek alsalar.
O kadar şanslı insanım ki! Rahmetli Zeki Müren başta olmak üzere çoğu sanatçıları yakından tanımak şerefine eriştim. Yeri geldikçe diğer sanatçıları da anlatırım.
Zeki Müren “paşa” ile 64 yılından beri çok sağlam dostluk kurmuştuk. Ankara da başlayan dostluk, Antalya derya motelde devam etti. Benim evliliğim, kızımın doğumu, ayrılmam, kızıma kendine “dayı” dedirtmesi, anneciğime ki şimdi o da gökyüzünde onunla buluştu.”abla” demesi. Bana da “cennet yüzlü, sevgi dolu yürekli” demesi. Kimseye nasip olmayan armağandı.
Derya motel, kimleri ağırlamadı ki! Ajda Pekkan, Gönül Akkor, Berkant, Serpil Örümcer, aklıma gelenlerden sadece bazısı. Ne geceler yaşanırdı. Havuz başında çıplak sesle ne konserler dinledim.Bodrum’un adı bile yoktu. Derya motelin havuz başı şimdiki Bodrum’un küçültülmüş modeliydi. Paşayla ne günleri patlaştık. Beni İzmir fuarına götüren, Efes otelinin kral dairesinde ağırlayan, İstanbul’da sulu kuleye ilk götüren, Aspendos da ilk konser veren oydu. Ben de yanında sanırım 69 yılıydı. O muhteşem geceyi birebir yaşadım. Bana büyük değer veren, kızımı ve annemi çok seven paşamdı.
En büyük hayali kızımı kendi evlendirmesiydi.”ben damat adayını test edeceğim. Mafyadan kız almak daha kolay olacak. benden daha zor alacak kızımı. Kolumda kızım yürüyüp damada elimle teslim edeceğim” derdi. Ömrü yetmedi. Kızımın evliliğinde biliyoruz ki! O bizi gökyüzünden seyretti. Aldığımız damada onay verdi.
Şimdi aklıma geldi. Kızım küçük 3 yaşında. Gecenin bir yarısı evimde telefonum nasıl çalıyor? Korkarak uyanıp açtım. Paşam arıyor. Sesi heyecanlı “cennet yüzlüm! Ahu’yu (kızım) rüyamda gördüm. Surların altında kalıyordu. Kaçamıyor devamlı ağlıyordu. Acaba hastamı? Veya bana ihtiyacı mı var?” bakar mısınız insanlığa? Şaşırdım.” Hayır paşam ahu uyuyor. İyiyiz. Sağ olun ilginize sonsuz teşekkürler.” Filan dedim. Paşam benim için önce insan sonra sanatçıydı. Mekanı cennet olsun. Bakın bir film beni nerelere götürdü?
SEVGİYLE KALIN
Keyif çayımı içerken teveyi karıştırıyordum. O ne? Trt 1 de sabah sabah Zeki Müren’in “beklenen şarkı” filmi oynuyor. Belki 10 defa seyretmişim. Fakat her seferinde ilk defa seyrediyormuş gibi nefessiz, dalıp gidiyorum.
Rahmetli nasıl genç? İncecik. O şahane Türkçe. Filmi ezbere bilmeme rağmen, yinede oturdum kaldım. Bedia Muvahhit, Cahide Sonku, Melahat İçli, Zeki Müren, daha nice figüranlar. Şimdi hepsi gökyüzünde birer yıldız olarak parlıyor. Rahmetliler filmi. Şahane kadın Cahide Sonku! Nasıl pırıltılı yaşamdan, sefalet sonla ölümü. Atatürk’ün emriyle tiyatroya çıkan ilk Türk sanatçısı Bedia Muvahhit, haklı olarak verilen sıfata yakışan sanat güneşi Zeki Müren.
Sanatçıların dalları ne olursa olsun ölümünden sonra bıraktıkları eserlerle ölümsüzleşiyorlar. O devrin imkanları ile kayıt yapılan şarkıları nasıl pürüzsüz okumuş. Şimdiki sanatçıların öğreneceği o kadar çok şeyler var ki! Keşke eski sanatçıları dinleseler de örnek alsalar.
O kadar şanslı insanım ki! Rahmetli Zeki Müren başta olmak üzere çoğu sanatçıları yakından tanımak şerefine eriştim. Yeri geldikçe diğer sanatçıları da anlatırım.
Zeki Müren “paşa” ile 64 yılından beri çok sağlam dostluk kurmuştuk. Ankara da başlayan dostluk, Antalya derya motelde devam etti. Benim evliliğim, kızımın doğumu, ayrılmam, kızıma kendine “dayı” dedirtmesi, anneciğime ki şimdi o da gökyüzünde onunla buluştu.”abla” demesi. Bana da “cennet yüzlü, sevgi dolu yürekli” demesi. Kimseye nasip olmayan armağandı.
Derya motel, kimleri ağırlamadı ki! Ajda Pekkan, Gönül Akkor, Berkant, Serpil Örümcer, aklıma gelenlerden sadece bazısı. Ne geceler yaşanırdı. Havuz başında çıplak sesle ne konserler dinledim.Bodrum’un adı bile yoktu. Derya motelin havuz başı şimdiki Bodrum’un küçültülmüş modeliydi. Paşayla ne günleri patlaştık. Beni İzmir fuarına götüren, Efes otelinin kral dairesinde ağırlayan, İstanbul’da sulu kuleye ilk götüren, Aspendos da ilk konser veren oydu. Ben de yanında sanırım 69 yılıydı. O muhteşem geceyi birebir yaşadım. Bana büyük değer veren, kızımı ve annemi çok seven paşamdı.
En büyük hayali kızımı kendi evlendirmesiydi.”ben damat adayını test edeceğim. Mafyadan kız almak daha kolay olacak. benden daha zor alacak kızımı. Kolumda kızım yürüyüp damada elimle teslim edeceğim” derdi. Ömrü yetmedi. Kızımın evliliğinde biliyoruz ki! O bizi gökyüzünden seyretti. Aldığımız damada onay verdi.
Şimdi aklıma geldi. Kızım küçük 3 yaşında. Gecenin bir yarısı evimde telefonum nasıl çalıyor? Korkarak uyanıp açtım. Paşam arıyor. Sesi heyecanlı “cennet yüzlüm! Ahu’yu (kızım) rüyamda gördüm. Surların altında kalıyordu. Kaçamıyor devamlı ağlıyordu. Acaba hastamı? Veya bana ihtiyacı mı var?” bakar mısınız insanlığa? Şaşırdım.” Hayır paşam ahu uyuyor. İyiyiz. Sağ olun ilginize sonsuz teşekkürler.” Filan dedim. Paşam benim için önce insan sonra sanatçıydı. Mekanı cennet olsun. Bakın bir film beni nerelere götürdü?
SEVGİYLE KALIN