Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Pazar, Temmuz 16, 2006

KOMİK KADININ HALLERİ

Hayatı pembe gözlüklerle görüp, gır gıra almak. Huyumdur. O yüzden de nerde şamata 1 olay olsa gelir beni bulur. Konser öncesi ve sonrası yaşadıklarımı aklımın bir kıyıcığına not ettim. İmdiiiiiii! Sırayla aktarmaya çalışayım.

Bodrum’un sevilen tiplerinden Avni amca; okuma yazma bilmez. Zeki ve nüktedandır. Hayatı hep Bodrum’da geçtiği için. Nakil vasıtalarının hiç birine binmemiş. Torunu İstanbul’da fakülteyi bitirmiş. Diploma törenine aile gidecekmiş. Hepsi Avni amcayı da götürmek istemiş. Zorla ikna etmişler. Uçaktan bileti alınmış. Gün gelince havaalanına gitmişler. Bizim amca heyecandan ağzı dili kurumuş. Alandan 2 küçük su almış. Tam 7 törkiş lira bayılmış. Suyun bu kadar pahalı olması içine oturmuş. Uçağa binmişler. Havalandıktan sonra ikram başlamış. Adamcağız “ amanııın! Bu uçak satıcıları yukarıya da çıkmış. Aşağıda 2 suya 7 lira verdim. Buradakiler kim bilir ne kadar pahalıdır. İstemeeem!” diye söylenmeye başlayınca, kızı dahil millet onu ikna edememiş. Hiçbir şey yememiş, içmemiş. Bunu kendisi bodrum lehçesiyle bir anlattı. Gülmekten yıkıldım.

Bizim sokağın yan tarafında çok tatlı bir nenem var. öylesine akıllı ve sevecen ki! Rastladıkça hatırını sorarım. Geçen gün kapının eşiğinde oturuyordu. “ nasılsın nenem?” dedim. “ napem, domalıp durun” önce anlamadım. Ne demek istedi dedim. Meğer eşikte boş boş oturduğu için öyle dermiş. Bu terimi biz farklı yerlerde kullanırız. Benim nenemde öylesine içten duruyordu ki! Şimdi arkadaşlarla o deyimi benimsedik. Denizde bile domalıp durun.

Sıcaklardan feci şekilde bunalmış durumdayım. Gündüz sıcaklar basmadan kendimi denize atıyorum. Serinlikte eve geliyorum. Çarşı pazarı unuttum. Pazara giden arkadaşlara sipariş veriyorum. Sebze meyve işini onlar hallediyorlar. Emmeeee! Banka işimi kimse hallemediği için iş başa düştü. Hava nasıl sıcak… yollar yanıyor… başımda şapka vız geliyor. Ter şooor! Diye akıyor. İlk marketten küçük su aldım. Yarısını içtim, yarısını tepeme döktüm. I- Ih! Olmadı. Şişe ebatları gittikçe büyüdü. Litrelik aldım. Azını içip, geri kalanı tepeme döktüm. Bu arada işim uzadı. Daha sokaklarda olacağım için, suya talim dedim. Tam postanenin önünde sıcaktan başım döndü. Kaldırıma çöktüm. Arkamdaki marketten 5 litrelik su aldım. Başımdan aşağı faşır fuşur döktüm. Duş yapmış gibi oldum. Millet bana bakıyor. Kimi imreniyor, kimi deli diye gülüyor. Benimse umurum değil, hazır ıslanmışken kurumadan işlerimi bitirip evime dönmek niyetindeyim. Üstümden sular akarak kurumadan eve geldim. Üstümü değiştirirken arkadaşım telefonla aradı. Beni tanıyanlar birbirine anlatmış. Meğer o arkadaşımda dışarıdaymış. O yaparda ben yapamaz mıyım diye, 5 litrelik şişeyi tepesine geçirmiş. Demek ki sokakta gezenlere yeni moda yaratıyorum. Biraz masraflı oluyor. Su parasına kıyan, serinliyecek . tavsiye ederim. Fakat bu bodrum için geçerli. Büyük şehirlerde yapmayın. Deli gömleği ıslak vücitte güzel durmaz…

Deniz kenarında otururken, ilerde bir hanımı arkadaşıma benzettim. Garsonu yolladım. Yanıma gelmesini söyledim. Kadın bana bakınca da ayağa kalkıp elim kolumla geeeel! Diye yırtınıyorum. Kadıncağız havlusunu topladı.gelmeye başladı. Kadın yaklaştıkça tanıdığım bayan olmadığını gördüm. Hiç tanımadığım kadın geldi. “kimsiniz siz?” dedim. Bakar mısınız pişkinliğime? “beni siz çağırdınız. Geldim” özür filan diledim. Bir tanıdığım arkadaşıma benzettim dedim. Ama büyük tesadüf isimler aynı tuttu. Sonradan arkadaş olduk. Şimdi her gün beraber denize giriyoruz. Hatta konserimizde bana güzel çiçek bile yolladı.

En koptuğum olay dün oldu. Datça’dan gelen arkadaşla konuşarak yürüyoruz. Öyle dalmışız ki! Evimi geçmişiz. Ara sokaklara dalmışız. Yani harbiden evimin yolunu kaybettim. Tersim döndü. Yön hissimi kaybettim. Panik oldum. Sokaktaki rastladığıma sokağımın ismini söyleyip, nasıl giderim dedim. Tarif etti. Meğer alt sokağa girmişim. O sokaktan yıllardır geçerim. Aklım gitti yaaaa! Sıcaklar bunalttı. Bakalım daha ne abukluklar yapacağım?

SEVGİYLE KALIN