Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Salı, Nisan 04, 2006

İŞTE İSTEDİĞİM BUYDU

Yine İstanbul’dan haberlere devam: Kızlarla nişantaşında hoş bir cafeye gittik. Daha içeri girerken vitrindeki tatlıları gördüm. Vitrin dedimse öyle kenar mahalle pastanesi gibi buz dolabı vitrini sanmayın. Çok şık katlı pasta, turta şeylerin üstünde duruyor. Öyle albenisi var ki! Şeker hastası bile olsan onlardan bolca yiyip, şeker komasından dünyayı değiştirebilirsin.

Ağzımın iki yanı, oldu bir düden şelalesi. Neyi yiyeceğimi şaştım. Fekaaat! Mide ve kalori meselesi var. O brovniler, çeşitli tartlar, tiramisular, çikolatalı her bişeylerr! Ben tuzlu takılayım dedim. Çayın yanında kibarca yerim.

Çok şeker bir genç bayan yanımıza geldi. “hoş geldiniz! Ben buranın işletmecisiyim. Aynı zamanda da diyetisyenim. Yani bizim bütün ürünlerimiz sizi şişmanlatmaz” hööö? Nasıl yaniii? “bakın bütün bunların hepsini yiyemezsiniz. Biz sizler için bazı minik önlemler aldık” Hööööö??

En önce tabaklarımızı ve porsiyonlarımızı küçülttük. Ama parası da küçüldü. ( bu kısmına bayıldık) 2 porsiyonda ancak normal tatlı yiyorsunuz. İlkini bitirip, 2. ısmarlarken vakit geçiyor. Beyin tatlıyı yeterli diye algılıyor.

Bütün malzemelerimiz tıpkı evinizde yapıldığı gibi hijyen ve de ölçülerde. Rahatlıkla yiyebilirsiniz. Yaniiii! Şu layt denilen şeylerden koyulup kendimizi kandırıyoruz. Yağın neresi laytsa artık.

Elin Amerika’lı uzmanı R. Hirsch’e göre kişi yediği şeyleri ne kadar severse onları yemekten o kadar tatmin duyarmış. Bu da beyine az bile yesen yeterli sinyali gidiyormuş.Vayyyy! Beeee! Demek ki benim beynim algılama özürlü ne yersem yiyeyim yeteeeer! Demiyor. Sadece güzel yemeğe endekslenmiş, yemekleri lüplettik diyelim, geldik tatlılara… sütlü mü? İstersin. Hamur işi mi? çikolatalılarrr! Allaaaaah!

İmdiiii! Bütün bu tatlıları yiyip de kilo alınmayacağını öğrenmiş bulunmaktayım. Mesela: karamelli, fıstıklı çikolata yerine bitter yersek kafadan 120 kalori attaaa! Gidiyor. Brovniye çikolata sosu dökmezsen tam 266 kalori eksik oluyor.(ne iyi yaaaa!) Kekimize krema koymazsak, her diliminde 85 kalori eksik olurmuş. Keki en az 20 dilime böl, hepsini ye…20x85=1700 kalori gitti. Dondurmaya çeşitli soslar dökmezsen 154 kalori eksik yersin… bu örnekleri çoğaltabilirim… bu hesaplarla biz yedikçe zayıflayacağız. Belki de Etopya’lılar gibi bir deri ve kemik kalabiliriz.

İyi ki nişantaşındaki cafeye gitmişiz. Çok bilgilendik. En güzeli de istediğimiz kadar tatlı yedik. Sahibesi de çok zarif ve güler yüzlüydü. Eğer İstanbul’da otursam mutlaka her gün oraya uğrar, muhteşem tatlılardan yerdim.

Hanımlar! Artık rahatlayın! İster evde, ister dışarıda istediğiniz kadar tatlı yiyebilirsiniz. Rejim yaptığımız zaman tatlı yemek canımız isterse; onu havuçla, krakerle,ıvır, zıvırla geçiştirmeye çalışıp yarım tepsi yersiniz. İyisi mi gömülün tatlılara rahatça yiyin. Aklınızda kalacağına, midenizde kalsın.

Bütün bunları popomdan uydurmuyorum. O şirin hanım anlattı. Bilimsel olarak: ABD’ deki Teksas Üniversitesinde yapılmış bir araştırmada hanımlar sürekli diyet yapınca,devamlı yiyecek düşünüyorlarmış. Ama daha az kalori de almıyorlarmış.

Anlayacağınız gibi anacıklarım! Rejim mejim boş! Yiyin hatunlar yiyin. Can boğazdan gelirse, bir gün gelir yine boğazdan gider. Çıkacak cana bu eziyet niye kine? Bu yöntem bana çok uygun geldi. Hoşuma da gitti. Neden şimdiye kadar bu cafeyi bulup da suçluluk duyarak tatlı yediklerimin suçunu hafiflettim. Yıllardır istediğim buydu. Hem yiyip hem de zayıflamak… Yaşasın ! bütün tatlılar! Yaşasın aslan CİM BOM……Yaşasın Türkiyeeeeee!

SEVGİYLE KALIN