Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Çarşamba, Ocak 25, 2006

HER YERDE KAR VAR

İşte kış gelmedi, havalar şaştı diyordunuz. Kışın babası geldi. Sibirya’dan gele gele soğuklar geldi. Alın size kar! Tepine tepine düşün, yuvarlanın. Memleket soğuktan donuyor yaa! Bütün medyanın ilk haberi kış şartları, afet masaları, yolların durumu, tabi ki en önemlisi kazalar….

Bodrum’da yaşadığım için bir kere daha Allah’ıma binlerce kere şükrettim. Bizler sadece soğuk poyrazı ve de şarıl yağmuru yaşıyoruz. Ben oldum olası kışı soğuğu sevmem. Hele kardan nefret ederim. Yollar berbat, kayarsın, buz tutar, araban bile işe yaramaz. Ben Ankara’da öğretmenlik yaparken kışın en az 20 gün arabamı trafiğe çıkaramazdım. Taksiler çalışmaz. Çankaya yokuşu fethedilemez yokuş olurdu. Okula gitmek için ne zorluklar çekerdim. Saçaklardan buz sarkardı. Başımıza düşmesi o kadar tehlikeli olurdu ki! Kaç kişinin tepesi yarılmıştı. 30 yıl büyük şehrin kışını yaşadığımdan kar sevmem. Gözünü seveyim yaz mevsiminin. Yemek derdi yok. domates ekmek hazır yemek. Giyim derdi yok. Bir şort, bir tişört oldu bitti. Sıkıldın mı? Bunaldın mı? Gir duşa serinle. Gir denize serinle. Kışın öyle mi yaa! Don bakalım. Evsizler, sokaktakiler ya donacak ki hepsini okuyoruz. Ya da devlet onları geçici olarak sıcak yerlere sokacak. Evlerde hapis kalıyoruz.

İstanbul’da kızım oturuyor. Pazartesinden beri işe gidemiyormuş. Tivi de görüyorum. İst. Hiç bu kadar yolları arabasız görmemiştim. Aslında trafik sorunu olmasa, kalabalık olmasa, keşmekeşlik olmasa İstanbul ne güzel idare edilir. İş yerlerinin çoğu kapalıymış. Sadece İstanbul mu? Ankara ondan berbat. Her yer donuyor yahuuu! Kızıma gitmek istiyorum gidemiyorum. Bebek bekliyor. Şimdi ona sürpriz yemek yapıp önüne koymak lazım. Kendi mutfağa giremiyor. Midesi berbat, aklım onda. İşte kışın azizliği! Bu arada anane oluyorum diye sevinçten uçuyorum. Zaten tek evladım ve gelen ilk torunum. Allah sağlıklı, hayırlı, analı babalı, eli ayağı düzgün evlat nasip etsin. Gelen bebek eve uğur ve bereket getirmesi için dualarım devamlı onlarla.

Ne diyordum? Konu torunum olunca aklım gidiyor. Şubat başı arkadaşım beni uludağ’a davet etti. Kaymayı bilmediğim için sıkılıyorum. Otelde tıkıl, kayanları seyret. Bunun içinde eşek yüküyle para öde. Hiç işime gelmiyor. Ama şööööle! Şömine başı! Sıcacık oda! Dışarıda fırtınayla karışık tipi şeklinde kar! Koskocaman camdan dışarısını seyrediyorum. Karnım tok, sırtım pek. Yanımda da sevdiğim dostlarım! Peeeeeaaah! Tam filmlerdeki gibi. Romantizm var. Keyif var. O zaman karı seviyorum. İçinde debelenmeyim, uzaktan seyredeyim.

Sadece doğudaki adamlar bu kış şartlarına alışıklar. Onlar her kış bunu normalmiş gibi yaşadıkları için, batıda olan kışları şaşkınlıkla izliyorlar. Erzurum’da yeni doğan çocukları bile soğuk suyun içine batırıp, çivileme yapıyorlar. Daha o zamandan soğukla tanışıyor. Biz yapsak çocuk 32 taraflı zatülcenep neyim olur. ciğer miğer kalmaz. Kışın bırakın doğuyu, Bolu’ya gitmiştim. kardan yollar kapalı olduğu için, sokaklarda tünel gibi yollar açılmıştı. Karın yüksekliği belime geliyordu. Oynamaya kalkıp, yuvarlanayım dedim. Beni karların içinden zor çekip aldılar. Sonrasında sıkı öksürük olmuştum. Zor tedaviyle iyileştim. Şimdi söyleyin bana! Kış sevilir mi?

İyi ki buraya yerleşmişim. Tanrı bana ölmeden cenneti hediye etti. Hoş burası da şimdi buuuuz gibi devamlı sobamı yakıyorum. Lakin dışarı çıkmak sorun olmuyor. İstediğim gibi işlerimi yapabiliyorum. Hürriyetim kısıtlı değil. Yaşasııııın! Hürriyeeet!

SEVGİYLE KALIN