KURBAN BAYRAMINA TEKRARDAN KAVUŞTUK YAŞASIIN
Allah ömür verdikçe daha çoook bayramları kutlarız. Hoş bana her gün bayram. Yaaa! Bu insanları anlamıyorum. Bayram geldi diye haydi yallah! Temizlikler yapılıyor. Sanki öteki zamanlarda millet pislikten kokuyor muydu? Neyse gelenek ve göreneklerimize dil uzatıp da tuuu! Kaka çocuk olmayım. Benim öyle derdim yok. Her gün yapılan rutin işlerin haricinde fazla mesai yapamam. Zaten iş yapmayı sevmem. Tembel tavuk( gribim yok) sevgiyim. Özel yemek de yok. Ah! Bana bakacak, besleyecek, işlerimi yapacak fakat para almayacak, insanı arıyorum.
Kış geldi, soğuklar başladı, yıl başı derken mübarek kurban bayramı da geldi kurban kesemem. Zira kestirecek cep bölgelerim feci ağrıyor. Allah günah yazmasın. Sadece eti yemeği severim. Sıkı et oburum. Şimdi de kuş gribinden beyaz et yassah hemşerim! Kırmızı ete döön! Ooooh! Canıma minnet. Kolestrolmuş, her gün aç karnına cevizin suyunu içiyorum. Kahvaltıdan sonra da cevizimi yiyorum. Benim kolestrolu düşürme görevim bitiyor. Bundan sonrasını kolestrolum düşünsün.
Kırmızı ette de deli dana var dediler. Eh onu yeme, bunu yeme, ne yiyceez yaaa!! Ben zaten eti yemeden deliyim.bir danası mı eksik. Peeaaah! Kim korkar! Şöööle ızgara etler! Mangal keyfi! Tandır kebaplar, ooooh! Ağzımın suları akıyor. Sizi de imrendirmeyim.
Küçükken Ankara’da bahçemizde koyunu getirdiler. Besledik. Bayram günü keserlerken ilk defa gözümle görmüştüm. Önce çok korktum. Sonra etini asla yemedim. Üzüldüm. Hastalanıp bayram boyunca yatmıştım. Aslında koyunların veya danaların kesilmesini hiç istemiyorum. Eskiden yollar kan gölüydü. Şimdi sıkı kontrol sayesinde ondan kurtulduk. Sanırım aslında her insanın çocukluğunda bir koyun kesilme olayı vardır. Ben gözümle göre göre kestiremem. Hazır kesilmiş eti yerim.
Bayram bu sene 9 gün. Oooooh! Bodrum doldu. Benim arkadaşlar geldiler. Ben onları kahvaltıda ağırladım. Sıramı savdım. Şimdi onlar beni sırayla yemeğe, gezmeye götürürler. ( ne kadar hain düşüncelerim var. bu cin fikirliğim beni kıllandırıyor. Kendimden utanmalıyım) bayram sabahı uyandım. “bayram gelmiş neyimeeee! Aneeem! Aneeem! Garibeeeem! “ şarkısını çığırdım. Anacımı özledim. Köpeğimi özledim. Sevdiklerimi özledim. Bir anda yalnızlık içime koydu. Fakat mizaç olarak, kendimle barışık olduğum için, hemen müzik açtım. Oynak bir hava buldum. Evde tek başıma şakıdık, şukuduk bir oynadım. Oh! Bee! Yaşıyorum ya! dostlarım var ya! sağlıklıyım ya! hayattan keyif alabiliyorum ya! şanslıyım agalar. Pozitif olmak o kadar kolay ki! Yeter ki iyimser gözlüklerinizi takın, hayata gülerek bakın. Her gülümsemeniz başkalarına da bulaşır, mutluluğu halkalar halinde dağıtırsınız. ( anaaa! Nasıl da ukalalık yaptım dimi ama)
Bayram seyran demem etlerimi yerim arkadaş! Ama et kesenler! Ne olur azını da yemeyenlere verin. Bana et isteyenler ilettiler. Bende onlar namına et toplayıp onlara vereceğim.
Kurban kesenler! Kesmeyenler! Bayrama girdik. Hepinize SAĞLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET diliyorum. Sevdiklerimizle kucaklaşalım. Hepinizi kutluyor, muccuuk! Muccuuk! Öpüyorum.
SEVGİYLE KALIN
Kış geldi, soğuklar başladı, yıl başı derken mübarek kurban bayramı da geldi kurban kesemem. Zira kestirecek cep bölgelerim feci ağrıyor. Allah günah yazmasın. Sadece eti yemeği severim. Sıkı et oburum. Şimdi de kuş gribinden beyaz et yassah hemşerim! Kırmızı ete döön! Ooooh! Canıma minnet. Kolestrolmuş, her gün aç karnına cevizin suyunu içiyorum. Kahvaltıdan sonra da cevizimi yiyorum. Benim kolestrolu düşürme görevim bitiyor. Bundan sonrasını kolestrolum düşünsün.
Kırmızı ette de deli dana var dediler. Eh onu yeme, bunu yeme, ne yiyceez yaaa!! Ben zaten eti yemeden deliyim.bir danası mı eksik. Peeaaah! Kim korkar! Şöööle ızgara etler! Mangal keyfi! Tandır kebaplar, ooooh! Ağzımın suları akıyor. Sizi de imrendirmeyim.
Küçükken Ankara’da bahçemizde koyunu getirdiler. Besledik. Bayram günü keserlerken ilk defa gözümle görmüştüm. Önce çok korktum. Sonra etini asla yemedim. Üzüldüm. Hastalanıp bayram boyunca yatmıştım. Aslında koyunların veya danaların kesilmesini hiç istemiyorum. Eskiden yollar kan gölüydü. Şimdi sıkı kontrol sayesinde ondan kurtulduk. Sanırım aslında her insanın çocukluğunda bir koyun kesilme olayı vardır. Ben gözümle göre göre kestiremem. Hazır kesilmiş eti yerim.
Bayram bu sene 9 gün. Oooooh! Bodrum doldu. Benim arkadaşlar geldiler. Ben onları kahvaltıda ağırladım. Sıramı savdım. Şimdi onlar beni sırayla yemeğe, gezmeye götürürler. ( ne kadar hain düşüncelerim var. bu cin fikirliğim beni kıllandırıyor. Kendimden utanmalıyım) bayram sabahı uyandım. “bayram gelmiş neyimeeee! Aneeem! Aneeem! Garibeeeem! “ şarkısını çığırdım. Anacımı özledim. Köpeğimi özledim. Sevdiklerimi özledim. Bir anda yalnızlık içime koydu. Fakat mizaç olarak, kendimle barışık olduğum için, hemen müzik açtım. Oynak bir hava buldum. Evde tek başıma şakıdık, şukuduk bir oynadım. Oh! Bee! Yaşıyorum ya! dostlarım var ya! sağlıklıyım ya! hayattan keyif alabiliyorum ya! şanslıyım agalar. Pozitif olmak o kadar kolay ki! Yeter ki iyimser gözlüklerinizi takın, hayata gülerek bakın. Her gülümsemeniz başkalarına da bulaşır, mutluluğu halkalar halinde dağıtırsınız. ( anaaa! Nasıl da ukalalık yaptım dimi ama)
Bayram seyran demem etlerimi yerim arkadaş! Ama et kesenler! Ne olur azını da yemeyenlere verin. Bana et isteyenler ilettiler. Bende onlar namına et toplayıp onlara vereceğim.
Kurban kesenler! Kesmeyenler! Bayrama girdik. Hepinize SAĞLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET diliyorum. Sevdiklerimizle kucaklaşalım. Hepinizi kutluyor, muccuuk! Muccuuk! Öpüyorum.
SEVGİYLE KALIN