Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Perşembe, Ocak 19, 2006

AST SOLİSTİM, AZZZ SOLİSTİM, KORİSTİM, HER ŞEYİM

Yine konser arifesine geldik. Tam 4 yıl oldu. Bodrum Belediyesi Türk Müziği Derneği olaraktan, sanat icra ediyoruz. Sevgili hocamız, İzmir Ege Üniversitesi öğretim görevlisi sayın Halil İbrahim Yüksel. Her hafta hiç yüksünmeden taaaa! İzmir’den gelip bizleri çalıştırıyor. Bizler ki! Çeşitli mesleklerde ve çeşitli yaşlardayız. Aslında bir kaçımız hariç, hepimiz yaşını almış, olgun ve de dolgun kişileriz. Seslerimizi sormayın? İçimizde güzel olanları var. Mesela benim sesim alto ile bilmem ne karışımı. Yalnız eğitim çok önemliymiş. Hocamızın sayesinde şarkının nasıl söylendiğini öğrendik. Meğerse biz kulaktan dolma duyduğumuz gibi bağrınıyormuşuz. Hele bir yanlış ses ver? Hemen hocamız “piyasa şarkısı gibi okumayıııın! Esasını öğrenin, doğru ses basın” diyor. Hepimiz aylarca çalışıyoruz. Repertuarı belirliyoruz. Devamlı tekrar yapıyoruz. Hele aynı defalarca çalıştığımız şarkıyı, yanlış ses basıp detone olunca hocamız” haklısınız bu şarkıyı hiç okumadık. İlk defa okuyoruz. Lütfen dikkatli dinleyin” demiyor mu? Kendi adıma utanıyorum. Hatta yanlış ses veren, yanlış güfteyi okuyan arkadaşlarımıza öyle şeker göz kırpıyor kii! Hem gülüyor hem de göz kırpıp çok nazik uyarıyor.

Eğitimci olduğum için, hocanın nasıl tatlı sert olabildiği ve otoriteyi kurup da sevilebildiğinin önemini anladım. Sevgiyle yaklaşılan her davranış, mutlaka iyi niyetle geri dönüyor. Koro çalışmaları beni mutlu ediyor. 1 kere harika arkadaşlarım var. Kıymetli, sevecen, saygıdeğer hocam var. Haftada 1 gün olsa da şarkı söylemek, eğitim almak var. vee! Konser vermek var. Şahsım adına konuşuyorum. İzmir Ege Üniversitesinden olan sazlar geliyor. Konsere kadar hocamız bizi sadece ses ve elinin hareketleriyle çalıştırıyor. Sadece konser öncesi sazlarla prova yapıyoruz.

Aman tanrım! Hepimiz sahnede yerimizi alıyoruz. Sazlar başlıyor. Uçmak mı? Diyelim. Zevkten gebermek mi? Diyelim. Bir başka türlü havalara giriyoruz. Kendi adıma, sankim oluyorum 1 adet Ümmü Gülsüm (uçulur da bu kadar da değil. İn aşağı in! Kızım demek ki bir de sesin olsaymış. Seni havandan kimse tutamazmış)

Bu sene 2 konserimiz var. İlki eski repertuarlarımızın bir karışımı. (bodrum ahalisi bizden en az 2 konser istiyor. En beğenilen hocamız bizdeee!) İkinci konserimiz haziranda ve DR.SELAHATTİN İÇLİ repertuarından oluşuyor. Hele bu konserimizi hayırlısı ile alnımızın akıyla çıkalım. Sonra 2. konser çalışması başlayacak.

Anlayacağınız gibi canımcıklarım! Müzikle veya daha farklı hoşlanacağınız hobilerle uğraşmak, insanı hayata bağlıyor. Yüreğinizin götürdüğü yere gitmek! Hayata uyandığın andan itibaren pozitif bakmak! Sağlıklı yaşadığın için, şanslı olduğunun keyfini çıkarmak! Etrafındaki dostlarının kıymetini bilmek! Yatağına mutlu ve huzurlu yatabilmek! ( gene coştum, sevindiğim zamanlardaki duygularımı yazdım.)

Canımcıklarım! Bu ay yani 21-OCAK cumartesi günü OASİS NUROL KÜLTÜR SALONUNDA SAAT 20.30 da ki konserimize hepinizi bekliyoruz. Umarım son derece keyifli TSM konseri dinlersiniz. Şimdi çalışmaya gidiyorum. İyi çığırayım ki! Size mahcup olmayım! Byeeeeee!

SEVGİYLE KALIN