Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Salı, Kasım 06, 2007

BÖYLE HASTALIK OLMAZ KARDEŞİİM

Şükür yağmurlara kavuştuk. Nasıl güzel çisil, çisil yağdı. Barajlara takmış olduğumdan, her gün baraj ve su seviyesi kontrolü yapıyorum.( şimdi hadi len amma sallamışın. Her gün bütün barajları gezip durumun?) demeyin. Medya ve internet sağ olsun.

Her yağmur yağdığında, bahçemdeki sundurmanın altında keyfini çıkarıyorum. O ağaçların tozlardan arındıkları, tabiat asıl renklerine döndükleri, yağmurun sesi. Keyifleniyorum.

Genimdeki egoist hücreleri çalışmasa olmaz! Bu 1 hafta yağmur yağmasın diye dua ettim. Niye mi? Üst kat komşumun kızı bu hafta sonu evlendi. Tam 1 hafta sürdü. 1 Pazar deveyle ağırlık geldi. Yemekler, oyunlar derken geceyi ettik.

Ertesinde bütün komşu, tanıdık ne kadar hatun kişi varsa dolma sarmaya düğün evinde toplaştık. Anacım onlar parmak kadar incecik sarıyor. Benimkilerse obez başparmaktan daha irice oluyor. Boş veeer! O kadar insan bu şişman olmuş yemem mi diyecek. Eskiler bilir. Dövme bakırdan lengerler olur. Geniş ve 20 cm. derinliğinde. Bu bilgiyi de verdik. Başımız göğe erdi. O lengerlerden tam 8 tanesini doldurduk. Bu kadar dolmanın içinde benim obezleri kim bilecek ki!

Açık havada yapılan bu sarma faslında hem doldur hem oyna hem terle hem de ceryanda kal. Hiç farkına varmamışım. Meğer ciğerlerime kadar üşütmüşüm.

Önceleri nezle diye önemsemedim. Haaa! 1 de aşı oldum ya! Hafif geçer dedim. Elimde koca naylon torba, tuvalet kağıdı. Yinede ayakta geziniyorum.

Anam, anam, anam! O gece 1 ateş, üşüme nöbetleri, öksürük de başladı. Yedik mi ayvayı.

Neye heveslensem mutlaka aksi 1 şey oluyor. (hadi sekret deyin, pozitif düşün deyin de yattığım yerden size O güzel duygularımı fışlatayım.)

Onlara en büyük yardımım evimi açmak oldu. Ortak bahçemizde her türlü faaliyet olduğundan, benim evin kapısı 1 hafta açıktı. Buzdolabımı ve odalarımı emirlerine verdim. Yatak odamda yatıyorum. 100 ayak 100 baş girip çıkıyor.

Ahçı ve bulaşıkçı olarak 2 hatun geldi. Kapımın önü toptancı haline döndü. Ahçı gece 19 da geldi. Ön hazırlık için gece 1 re kadar kaldı. Anahtarı aşçıya verdim. Beni uyandırma da ne yaparsanız yapın diye. Sabahın körü 4 de geldiler. Yemek yapıyolar. Gürültüden uyumanın mümkünü yok. Sabah 10 da hepsi pişmişti.

Hele tuvalet olayı başka alem. Eğer düğün boyunca girenlerden para alsaydım. 2 aylık kiram çıkardı. Bütün düğüne gelenler sadece benim tuvalete girdiler. Nasıl hastayım sormayın. Ben gireceğim zaman, sürünerek gidip temizliyorum. İşim bitince aynen devam. Umumi tuvaletlerin neden pis olduğunu öğrendim.

Benim evimin yani özelimin tuvaletini bile öyle umursamazca kullandılar ki! Demek ki insanlar kendilerine Müslüman. Kendi evim mis gibi, elinki pis olmuş ne gam. Yattığım yerden tuvalete gireni dinleyip sifon takibine başladım. Kağıtları içine atmayııııın! Yırtınması ayrı.

O kadar hastayım ki! Yemek bile yiyemiyorum. Gündüz yatıyorum. Dışarıda kıyamet kopuyor. Davul zurna çalıyor. O bitince saz takımı geliyor. Gece olunca beni resmen sürüyorlar. Torbamla ayak uydurmaya çalıştım.

Kına gecesi ayrı güzeldi. Ah ah ah… Özel elbiselerimi ütüledim. Kınada ayrı, düğünde ayrı giyecektim. Nerdeeeeeeee! Saç baş rezil. Üst üste giyip kınaya gittim.ulen millet şık şıkırdım. Ben garibanlar gibi öksür hapşır. Yinede fazla oturamadım.

Damat Karadenizli. Eğlence 2 türlüydü. Önce bodrum havaları oyunları. Sonra tulum çalındı. Nasıl horon tepiyorlar. Kaynana beni sürüdü. Damat elimden tuttu. Horon teptim. Sanırsınız ki Karadenizli doğmuşum. 1 titriyorum. Tik oni tik tik tik. Kollar havaya. Ha uşaklar ha hahah! Anaaaaa! Gaza geldim. Tepin Allah tepin. Ter içinde kaldım. Oooooh! Bu terler bana ciğerlerde sökülürce öksürük olarak geri döndü.

Son gece de düğün var. Ölsem de özel elbisemi giymeliyim dedim. DE saç işi nolcek? Kaynananın başı özel şekilde bağlanmıştı. Kİ hoşuma gitti. Ondan rica ettim. Bana tıpkı Karadeniz işi başımı bağladı. Böylece saç işi de halloldu.

Beni gören çığlık attı. Nasıl yakıştı. Dediler. Battı fiş yan go diye tek kadeh viskiyi de içtim.
Düğünde en kuduran bendim. Nasıl olsa hastayım. Fıttık! Öylede battık, böylede battık. Bodrum oyunumu istersiniz? Ankara havasımı? Horon mu? Göbek havası mı? Allah ne verdiyse bütün kurtlarımı döktüm. Oooooh! Beeeeeeee! İşte bu! Rahatladım valla yaa!

Grip mi? Nezle mi? Öksürük mü? Ateş mi? Bronşit mi? Adı ne olursa olsun. Aha da yataktayım. Avuç dolusu ilaç içiyorum. İyi olcem inşallah!

SEVGİYLE KALIN