Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Cumartesi, Şubat 10, 2007

ÇILGINLIĞIN SINIRI VAR MI???

5 yıldır hayatımdaki en güzel şey koroya katılmak, şarkı şeyettirmek. Koro çalışmaları normal sınırlarda kalırken, sonunda cozutuyoruz. Bizim zombi (içmeyi seven, meşki seven kişilerden olan 10 adet “mahlukat” ne tanımlamam gerek bilemiyorum.) grubu doooğru meyheneye gidiyoruz. Kendimiz için gidersek namerdiz. Maksat hocamızın yemek yemesi. Eh çalışma her hafta sonu 11 civarında bitiyor. O saatten sonra git, sipariş ver, mezeler derken, gecenin ilerleyen saatlerinde meşk başlıyor. Haydi bakalım…

Bizi hangi restoran görürse keyiften geberiyor. Deniz ürünlerinden ne kadar varsa hepsinden tıkınmaca. Balık desen gırla. Eh! Rakının şişelerini saymıyoz gariiiii! Sabahlar çok çabuk oluyoooo! Hele restoran sahibi de indirim yapıyorsa, aynen orası bizim oluyor. Akıllı adam bize hemi de yolluk veriyor. Yolluk dediğiniz tek rakı ölçüsünde 1 tane verilir. Bize o olur mu? Yolluklar uzuyor,koridorları kaplıyor. 1 rivayete göre yolluk konusunda gines rekorlar kitabına girmişiz.

Şu sıralar yeni 1 yer keşfedildi. Bilin bakalım neresi? Benim ev…Bütün hamule alınıyor. Soba yakılıyor. Çalışma sonu aynı kadro eve doluşuyoruz. Mutfakta çalışanlar, sofrayı kuranlar, rakı servisi yapanlar. Bana pek iş kalmıyor. Evde olmanın rahatlığı da başka oluyor canım. Hem de keselere ekonomik oluyor. Dışarıda yediğimiz zaman en az 250-300 YTL ödeniyor. Adam başına bölününce pek koymuyor da yinede her hafta olunca keseye tırpan vuruluyor. Bazen haftada 2 gece gidiliyor. Mali coğrafya yıkımlarda. Fay hattı olduğu gibi cebimizde kırılıyor.

Balıktan sorumlu 2 arkadaş gündüzden denize çıkıyor. Kovayla deli sarpa, çupra, melanur, daha ismini bilmediğim 1 sürü balıkla dönüyorlar. İşte sana bedavadan balık… yeşillik desen bol ve ucuz. Limon bahçemdeki ağaçtan. Rakıysa millet şişesini yanında getiriyor. Çal söyle, komşulardan şikayet de yok. Sabahlar yine çabuk oluyor.

Geçen hafta konser için prova sıklaştı. Biz de solo alan arkadaşlar utla çalıştı. 3 gün üst üste bende toplandık. Omega3 denilen madde stoklarımız bizi 3-5 sene idare eder de, koleston nolcek kardiiiş. Her gün sübye, kalamar, ahtapot ye… onlarla damarları daraltıyoruz, rakıyla da genişletiyoruz. (bu harika fikirler bizlerden çıkıyor. Kendimizi nasıl kandırıyoruz? Züğürt tesellisi.) Hep birlikte çalışırken, hocamızı da telefonla arayıp nasıl ciddi çalıştığımızı ispatlıyoruz.

Canım hocamız bizim için taaaa! İzmir’den geliyor. Veee! O da bizim evdeki gruba dahil oldu. nasıl güzel ut çalıyor? Bir ses var anlatamam. Şurup gibi, yumuşacık… mest ediyor.

En son dün gece sazlar geldi. Biz aynı çete bitezde eski Bodrum evinden restore edilmiş çok şirin balık restoranı keşfettik. Sahibiyle de tanıdık çıkmaz mıyım.kimsecikler yoktu. Zaten ufacık salon bize yetti. 2 ut, kanun, yaylı tambur. Sazlar bir başladı. Saatler ilerledikçe balıkçının sahibi de rakısını aldı geldi. Onunda sesi bir güzelmiş. Bizim her söylediğimiz şarkıya iştirak etti. Meğer Zuhal Olcayın eski eşiymiş. Zafer Olcay.. çok kibar beydi. Bizi bırakmak istemedi. Sabah 7 olmuş. Hala çalıyoruz. Artık adamcağız hesabı kitabı şaşırdı. Gelen rakının hesabı yok. Sonunda bayağı komik rakam ödedik.

Sabah olmuş bulutlu olsa da etraf aydınlıkmış. (farkında değiliz) bizim şöferimiz canım arkadaşım mıstık dahil. Yıllardır Bodrum’un bütün yollarını ezbere biliriz. Asla kaybolmayız. Emmeee! KAYBOLDUUUK! Resmen Bodrum’un yolunu bulup da evlere dağılamıyoruz. Gümbete girdik. Ordan Turgut reise doğru gittik. Ana yolu tutturuyoruz da tersden gidiyoruz. Gülmekten sormaya da utanıyoruz. Bir araba dolusu zeroş. Nerdeyse Milas üzerinden dönecektik.

Yinede biz değil de ana yol bizi evlerimize getirdi. Eve girince sadece ayakkaplarımı çıkarmışım. Çantamı asmışım. Yağmurluğumla olduğum gibi yatmışım. Uyandığım zaman takımca hazır vaziyetteydim.

Ayın 10 nunda konserimiz var. konser sonu bitezde 5 yıldızlı otelde yemek var. eh gece 12 den sonra gidileceği için orada odalarımız ayrıldı. Gecelemece, sabah bıranç var. öğleden sonra eve dönmece.

Uzuuuuun 1 müddet rakıyı market rafında bilem görmemeye karar verdim. Bu arada konser inşallah harika geçecek. Size onu da anlatırım.

İş bu yazıyı daha ayılmadan yazdığımdan sürç-i lisanda affola.

SEVGİYLE KALIN