RÜYAMDA KADI OLMUŞUM
Çoğu zaman olan hadiselerin etkisinde kalıp rüyalarımda görüyorum. Mesela nerde olursa olsun güzellik kraliçesi seçiminde, kendimi dünyanın ennn güzel kadını (pardon kızı demek istedim. Kadın olunca taç giydirmiyorlar.) olarak görüyorum. Öyle taçlı tuvaletli pırıltılı dünyada yaşıyorum.
Denizi sevdiğimden, kocaman teknelerde edeleli kaptanlarla löküs tarifeden seyahatler yapıyorum.
Bazen de uçuyorum. Artık kuş mu desem? Uçak mı desem? Yoksa uçan kaz mı? bir şekilde havalarda dolanıp duruyorum.
Kalabalıklar içinde kah göbek atıyorum, kah ağlıyorum, kah yemek yiyorum, kah da abuk sabuk isimlendiremediğim kabuslar görüyorum.
Dün gece de eski kocaman bir odada önümde rahle, üstünde kara kaplı defter, elimde koskoca bir tokmak. KADI olmuşum. Üstümde ağır cübbe, başımda yeşil sarık varmış. (rüya bu yanlış yorumlamayın.) mahkeme kurup halkın arasında adalet dağıtıyormuşum. Odadan insanlar çıkıyor. Tam artık boşta kaldım derken:
Salonun kapısı açılıyor. İçeriye sürüyle çeşitli yaşlarda kız ve erkek çocuklar ağlayarak doluşuyor. Önce bu kadar çocuğu bir arada görünce şaşırıyorum. “ çocuklar ne oldu? neden hep birlikte böyle feryat figansınız?” çocukların en büyüklerinden bir erkek çocuk ki en büyüğü 13-15 yaşında. “ah kadı abla derdimiz çok büyük… bizim çocuk aklımızı çeliyorlar. Kimi oyuncak, kimi hediyelerle, kim de parayla kandırıp bizi soyuyorlar. Resimlerimizi çekiyorlar. Birbirinizi öpün……” devam edemedi. Katılarak ağlamaya başladı. Önce duyduklarıma inanamadım. Çocuk hayalimi? Yalan mı? diye düşündüm. Bütün tüylerim ayaktaydı. Kapıdaki bekçiye “kimseyi içeri alma bu işi bir öğreneyim” tembih ettim.
Sırasıyla gelen bütün çocukları onları ürkütmeden sorguya çektim. Hepsi ağlayarak üç aşağı, beş yukarı aynı şeyleri anlattılar. Hem onları dinledim, hem de yakınımdaki çocukları düşündüm. Bu olay neydi böyle? Bunu bir de (rüyada olduğumuz için, o zamanda internet varmış) bilgisayarda yayınlayıp, para kazanıyorlarmış. Bu işleri yapan o kadar çok insan (insan demek ne kadar doğru, hayvan bile denemez. Hayvanlara hakaret olur. Ancak iblis demek lazım.) varmış ki! Okumuşu, cahili, büyüğü, küçüğü bu çocukların sırtından para kazanmak, sapık zevklerini tatmin etmek istemişler.
Çocukları sakinleştirip, ailesinin yanında mutlu yaşayacaklarını, bir daha asla böyle olayların olmayacağının güvencesini vererek evlerine yolladım.
Odamda uzun zaman kendime gelemedim. Sonra padişaha gittim. Bunlar böyle, şöyle diye anlattım. Padişah delirdi. Hemen vezirini çağırdı. Ferman hazırlattı. O fermanları memleketin dört bir yanında çığırtkanlarla okuttu. Fermanda şunlar vardı.
Ter içinde uyandım.demek ki son zamanlardaki olan bu hadiseye çok fena kafayı takmışım. Üzülmüşüm. Sonra düşündüm. Acaba gerçekte padişah karısı ( padişah olamam ki) olsaydım daha ne gibi ağır cezalar verirdim? Mesela kızgın yağda organını yakma, parayı yediği için ağzını kezzapla dağlama, ne biliiiim en ağır cezaları uygulardım.
Tanrı hepimizin evladını, torununu bu tip sapıklardan korusun.
SEVGİYLE KALIN
Denizi sevdiğimden, kocaman teknelerde edeleli kaptanlarla löküs tarifeden seyahatler yapıyorum.
Bazen de uçuyorum. Artık kuş mu desem? Uçak mı desem? Yoksa uçan kaz mı? bir şekilde havalarda dolanıp duruyorum.
Kalabalıklar içinde kah göbek atıyorum, kah ağlıyorum, kah yemek yiyorum, kah da abuk sabuk isimlendiremediğim kabuslar görüyorum.
Dün gece de eski kocaman bir odada önümde rahle, üstünde kara kaplı defter, elimde koskoca bir tokmak. KADI olmuşum. Üstümde ağır cübbe, başımda yeşil sarık varmış. (rüya bu yanlış yorumlamayın.) mahkeme kurup halkın arasında adalet dağıtıyormuşum. Odadan insanlar çıkıyor. Tam artık boşta kaldım derken:
Salonun kapısı açılıyor. İçeriye sürüyle çeşitli yaşlarda kız ve erkek çocuklar ağlayarak doluşuyor. Önce bu kadar çocuğu bir arada görünce şaşırıyorum. “ çocuklar ne oldu? neden hep birlikte böyle feryat figansınız?” çocukların en büyüklerinden bir erkek çocuk ki en büyüğü 13-15 yaşında. “ah kadı abla derdimiz çok büyük… bizim çocuk aklımızı çeliyorlar. Kimi oyuncak, kimi hediyelerle, kim de parayla kandırıp bizi soyuyorlar. Resimlerimizi çekiyorlar. Birbirinizi öpün……” devam edemedi. Katılarak ağlamaya başladı. Önce duyduklarıma inanamadım. Çocuk hayalimi? Yalan mı? diye düşündüm. Bütün tüylerim ayaktaydı. Kapıdaki bekçiye “kimseyi içeri alma bu işi bir öğreneyim” tembih ettim.
Sırasıyla gelen bütün çocukları onları ürkütmeden sorguya çektim. Hepsi ağlayarak üç aşağı, beş yukarı aynı şeyleri anlattılar. Hem onları dinledim, hem de yakınımdaki çocukları düşündüm. Bu olay neydi böyle? Bunu bir de (rüyada olduğumuz için, o zamanda internet varmış) bilgisayarda yayınlayıp, para kazanıyorlarmış. Bu işleri yapan o kadar çok insan (insan demek ne kadar doğru, hayvan bile denemez. Hayvanlara hakaret olur. Ancak iblis demek lazım.) varmış ki! Okumuşu, cahili, büyüğü, küçüğü bu çocukların sırtından para kazanmak, sapık zevklerini tatmin etmek istemişler.
Çocukları sakinleştirip, ailesinin yanında mutlu yaşayacaklarını, bir daha asla böyle olayların olmayacağının güvencesini vererek evlerine yolladım.
Odamda uzun zaman kendime gelemedim. Sonra padişaha gittim. Bunlar böyle, şöyle diye anlattım. Padişah delirdi. Hemen vezirini çağırdı. Ferman hazırlattı. O fermanları memleketin dört bir yanında çığırtkanlarla okuttu. Fermanda şunlar vardı.
Ey ahaliiii! Duyduk duymadık demeyiiin!
Padişah efendimizin fermanıdır:
Her kim ki! Küçük çocukları cıbıldadıp resmini çekerse!
O resimleri internette yayınlarsa!
Bilgisayarda siteler kurup bundan para kazanırsa!
Küçük çocuklara en ufak tacizde bulunursa!
Çocukları üzecek her türlü davranışta olursa!
Yapanın cinsel organı kesilip, alnına dikilecek! Kendi çocuklarını milletin önünde soyulacak! Bakan gözlere kızgın mil çekilecek. Tacizde bulunanlar da tez elden boğdurulacak! Bunlar böyle bilineeeeeee!
Ter içinde uyandım.demek ki son zamanlardaki olan bu hadiseye çok fena kafayı takmışım. Üzülmüşüm. Sonra düşündüm. Acaba gerçekte padişah karısı ( padişah olamam ki) olsaydım daha ne gibi ağır cezalar verirdim? Mesela kızgın yağda organını yakma, parayı yediği için ağzını kezzapla dağlama, ne biliiiim en ağır cezaları uygulardım.
Tanrı hepimizin evladını, torununu bu tip sapıklardan korusun.
SEVGİYLE KALIN