Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Pazartesi, Ocak 02, 2006

YILBAŞI GECESİNİ DE 1 GÜZEL ŞEYETTİK

Eskilerin 1 lafı vardır. “Deliye her gün bayram” bence bu lafı benim için özel söylemişler. Bana ne bayram, ne seyran, ne yılbaşı, ne aybaşı,(onu iyi bilirim. Maaş alınır veeee anında biter. Sonra bütün ay züğürtleri oynanır.) ne gün başı, özel günler vız gelir tırıs gider. Aklıma ne gün eserse o gün arkadaşlarla toplanırız. Yeriz içeriz, sabahı ederiz. Bana her gün bayram

Yılbaşı diye tutturdu arkadaşlarım! İlle dışarıda eğlenecekmişiz. Ehhh! Önce berberde güzelleştim. Giyindim. Pek de kokoş oldum. “Diamond of Bodrum” oteline gittik. Kardeşim içeri bir girdik! Amanıııın! Masaları uzun, yuvarlak tanzim etmişler. Pist diye bir yer yok. Öyle sıkışık nizam ki! Millet kucak kucağa oturuyor. Yerime giderken, en az on beş masadaki oturanları ayağa diktim. Hepsiyle yakın akraba oldum. Oturdum bir de baktım sahne tam arkamda kalmış.

İkilemde kaldım.zaten bize hadi desinler. İçeriz yeriz. Yemekten çok içilecek kısmıyla pek ilgiliyiz. Eeeee! Şimdi hadi kibar kibar, yemeğine başla. Arada içmeye de başla. Gece daha uzuuun. Bu kadar likit alınınca doğal olarak tuvalete gidilecek. İşte aradaki inceluk da burada. Nasıl gidilecek? Zaten oturana kadar milletin yüzü kırıştı. Tuvalete 2 seferim olsa, yeni yılıma dayakla girerim. Eeee! Netcez şimciiii? Aç kalamam da içmeden de olmaz ki!

Program başladı. Yılbaşında pek özel müzik olacak sananlar vardı. Aynen oynamaya başladılar. Tabi ki 1 çuval para vermişler. Ucuza getirmek için, daha müzik cıss, dedi kalktılar tak da zaten tepiniyorlardı. Ama komik olan kimse kıpırdayamıyor ya önce oturduğu yerden ırgalandılar. Kafalar bulununca sandalye tepesine çıkmalar başladı. Sonra ortak bir organizasyonla masaları kendilerine göre dizayn ettiler. Oynamaya yer açtılar. Haydi millet oraya toplaştı. Artık kim nasıl oynuyor? Bütün salon hısım oldu. hele yeni yıl girerken, maytaplar yandı. Çığlıklar atıldı. Neden bu kadar bağırırız ? bir yerlerimizi yırtmazsak, yeni yıl “bana ne,bana ne, iyi çığırmıyorsunuz!gelmiyorum işteee!” diyecek mi sanıyoruz.?

En önemli ihtiyacım gelmişti. Aklımı çalıştırmam lazımdı. Hemen oynamaya kalktım. Zaten millet islimini almıştı. Bütün sırıtkanlığımla oynuyorum. Bu arada da milleti dürte dürte dışarı doğru gitmeye çalıştım. Oleeee! Hedefe vardım…dönüşte amanın kardeşleeee! Bir oynadım, bir oynadım meğer yerim darmış da çıkamazmışım.

Program güzeldi. Hele Rus kızları revü vardı. Memişler popolar hepiciği ortadaydı. Adamların gözleri direk kilitlendi. Karıları da onları dürtmekten, adamlarına rahat vermediler.yalnız yaşlı bir adam vardı. Genç bir hanımla beraber gelmiş. Hangi tür müzik çalarsa hiç önemli değil, devamlı dans etti. Zaten kafayı bulmuş. Revü kızlarına bakmadı bile dans dediysem öyle ağızlı yüzlü değil, kadına sarılmış sadece sallanıyordu. Hiçbir kuvvet amcamı oturtamadı. Azimle ayakta sallandı.

Öyle veya böyle içe oynaya sabahı ettik. Kapanışı da işkembe çorbasıyla yaptık. Yeni yıla balıklama atladık. İnşallah hepimize hayırlı olur.

SEVGİYLE KALIN