Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Perşembe, Aralık 22, 2005

YENİ YIL PARTİSİ

Gene işgüzar yazarınız, tombik tosbağ ne yapabilirim diye, kafayı sıyırdı. Veee deee! Buldu. En yakın birkaç arkadaşına konuyu açtı kabul gördü. Neymiş efendim? Anlatıyorum. Sırayla yahuuuu!

Beş arkadaşım varız dediler. TV Programı yaparken beraber çalıştığım sazlar da olur dediler. Neye mi?

Muğla’da bir huzur evi var. Zaman zaman onları ziyarete giderim. İçlerinde arkadaşım olan, amcalar teyzeler de var. İşte o huzur evinde yılbaşı partisi yapmak için organizasyona başladım.

Arkadaşlarla yılbaşı süsleri aldık. Çayın yanında yiyecek tatlı ve tuzlu ne varsa aldık. Sazlarda para talep etmeden geldiler. Önceden huzur evi yetkililerinle temasa geçip gerekli izni aldık.

Cuma günü üç araba gittik. Önce sarılıp, öpüşmeler. Salonu süsledik. Görmelisiniz. Bize güçlerinin yettiği kadar yardım ediyorlar. Balonlar asıldı. Şenlik başından başlamıştı. Öğle yemeğinde beraber sofralara oturduk. Sonra salonun ortasını pist olarak açtık. Hepsine “odalarınıza gidip, süslenin gelin” dedim. Bayanlara isteyene makyaj yaptık.

Gelelim eğlence faslına: sazlar çalmaya başladı. Ayaktaki yaşlılar, tekerlekli sandalyedeki yaşlılar, nasıl bakışları değişti.gözleri parladı. Şarkılara iştirak ettiler. Bu arada birbirlerine iltifat etmeyi de ihmal etmediler. Hüsniye teyze makyajla değişmişti. Avni amca pek beğendi. Hüsniye teyze de nasıl kırıtıp, gözleriyle beğendiğini belli etti. Baktım da beğeninin yaşı yok. Sadece biraz ilgi, sevgi, bakım. Aşkın yaşı yok.gözün gördüğü güzellikleri yaşamak lazım.

Şarkılardan sonra oyun havalarına sıra geldi. En çok da ben döktürdüm. 5 arkadaş yaşlılarımızı devamlı oynamaya kaldırdı. Nazlanan da vardı. Kendiliğinden pistten inmeyende amcalarla el ele tutuşup horon teptik. Huzur evinin yetkilileri de bizle eğleniyordu. Sonra dans müziği çalmaya başladık. Amanııın! Amcamlarla nasıl güzel dans ettik. Hele 1 Süleyman amcam vardı. Ona bayıldım. Öyle güzel dans ediyordu ki. Kendime partner olarak seçtim. Eski dansları tam figürleri ile yapıyordu. İnanır mısınız? şimdiki gençlere taş çıkarıyordu. Meğer eski dansları iyi yapan partnerle dans etmeyi öyle özlemişim ki! Ben pes dedim, yoruldum da Süleyman amcam bana mısın? Demedi. Helal olsun .

Sevgili okurlarım! Böyle güzel 1 gün geçirdiğim nadir günlerden biriydi. Giderken medyaya haber vermedim. Bunu afişe etmek istemedim. Sadece sizlerle paylaşmak istedim. Bol bol resim çektik. Onlara da vereceğimize söz verdik. Akşam 6 ya kadar vur patlasın çal oynasın. Eğlencenin dibine vurduk.

Ayrılırken hepsiyle sarılıp öpüşmek, hayır dualarını almak, gene gelin demeleri. Arabalara binene kadar yolcu etmeler, el sallamalar.

Sazlar ve arkadaşlarımla Bodrum’da bir cafede buluştuğumuz zaman, hepimizin yüzünde yoğun duyguları anlatan ifade vardı. Ne iyi etmiştik. Hem biz eğlenmiş hem de gönül almıştık. Bu sefer arkadaşlarım ve sazlar birbirimize öpücükle teşekkür ettik. Kim bilir? Belki ilerde bizde oralarda olabiliriz. Yaşlılarımızı sevelim derim ……

SEVGİYLE KALIN