ZİLLER ALARMLAR ÇALIYOR
Sabah sabah sıcacık yatağımda uyurken Aiiiiooo!!! Diye bir ses. Yataktan paralel vaziyette sıçradım.”Allah! ya harp çıktı, ya da hava saldırısı başladı” dedim. Kendimi dışarı attım. Baktım bütün komşular (onlara öğle vakti olmuş, normal yaşayanlar grubu.) sokaklara dökülmüş, sirenin niye çaldığını anlamaya çalışıyorlar.
Eve koşup 155 aradım. Polisin telefonu kilitlenmiş vaziyette. Tüm ahali telefona sarılmış. Polis memuru hemen zabıtayı aradı. “ne oluyor kardeşim? Millet şokta, telefonlar yağıyor?” “ Haaa!! Anladım!!” dedi veeeee bize cevap verdi…
Zabıta alarma bakım yapıyormuş da yanlışlıkla düğmeye basmışlar…….. bakar mısınız? Şimdi buna ne denilir? Belediye her 1 şeyi anons eder. Vefat ilanından tutunda, icap eden her şeyi bildiren belediye. Yanlış alarmı halka anons edip de rahatlatmaz.
Burada yaşayan halkın içinde benim gibi kalp hastası var, çocuğu olan var, yaşlısı, genci, panik ataklısı, evhamlısı yani türlü çeşit insanı var. Bir anonsla halkımızı neden rahatlatmazlar.
Sabah tersimden uyandım ya! artık gün boyu öyle gitmez inşallah dedim. Peeeeee!!!! İlk önce evimin telefonundan arkadaşım aradı. Lafladık, alarmı konuştuk, kapattık ki!! Anaaa!! Benim telefon zırıl çalıyor. Açıyorum kesiliyor, kapıyorum devamlı çalıyor. Aç kapa artema misali bir türlü düzelmiyor. Deli çıkıyorum. Cepten santralı aradım. Meğer telefon bağlı kalmış. Neyse halletti sağ olsun görevli arkadaş
Bu kadar zillerden sonra kulaklarım uğulduyordu. Tam kahvaltı ediyorum, (saat 13.30) yan komşumun arabasının kornası takılmış. Daaaarrrrrttttt!!!! Vallahi abartmıyorum bunların hepsi aynı günde ve kısa aralıklarla oluyor. Eh artık yetti dedim, bana yine kalabalık geldiler. ( hiç gitmiyorlar ki zaten, arada bir dinlenmeye çekiliyorlar.)
Televizyonu iyice açtım, radyodan müzik bulup sesini bayağı açtım, bilgisayarın müzik kanalını da açtım… Ohhhh!!! Nasıl bir ses kirliliği, nasıl anlamsız gürültü, her telden çalıyor. Her biri avaza çalıyor. Bu sefer komşular benim eve üşüştü. “İşte alarmdan, zillerden, kornadan sonra alın size müzik demeti. İsteyen istediğini dinlesin.” Bende bahçenin en kuytu köşesinde keyif sigarasını yaktım. Millet eve koştu. Kimi tv’yi kimi radyoyu kapatıyor. PC yi beceremediler. Yalvar yakar insafa geldim onu da ben kapattım. Asıl sessizliğin kıymetini hep birlikte kahveler içerek çıkarttık.
SEVGİYLE KALIN
Eve koşup 155 aradım. Polisin telefonu kilitlenmiş vaziyette. Tüm ahali telefona sarılmış. Polis memuru hemen zabıtayı aradı. “ne oluyor kardeşim? Millet şokta, telefonlar yağıyor?” “ Haaa!! Anladım!!” dedi veeeee bize cevap verdi…
Zabıta alarma bakım yapıyormuş da yanlışlıkla düğmeye basmışlar…….. bakar mısınız? Şimdi buna ne denilir? Belediye her 1 şeyi anons eder. Vefat ilanından tutunda, icap eden her şeyi bildiren belediye. Yanlış alarmı halka anons edip de rahatlatmaz.
Burada yaşayan halkın içinde benim gibi kalp hastası var, çocuğu olan var, yaşlısı, genci, panik ataklısı, evhamlısı yani türlü çeşit insanı var. Bir anonsla halkımızı neden rahatlatmazlar.
Sabah tersimden uyandım ya! artık gün boyu öyle gitmez inşallah dedim. Peeeeee!!!! İlk önce evimin telefonundan arkadaşım aradı. Lafladık, alarmı konuştuk, kapattık ki!! Anaaa!! Benim telefon zırıl çalıyor. Açıyorum kesiliyor, kapıyorum devamlı çalıyor. Aç kapa artema misali bir türlü düzelmiyor. Deli çıkıyorum. Cepten santralı aradım. Meğer telefon bağlı kalmış. Neyse halletti sağ olsun görevli arkadaş
Bu kadar zillerden sonra kulaklarım uğulduyordu. Tam kahvaltı ediyorum, (saat 13.30) yan komşumun arabasının kornası takılmış. Daaaarrrrrttttt!!!! Vallahi abartmıyorum bunların hepsi aynı günde ve kısa aralıklarla oluyor. Eh artık yetti dedim, bana yine kalabalık geldiler. ( hiç gitmiyorlar ki zaten, arada bir dinlenmeye çekiliyorlar.)
Televizyonu iyice açtım, radyodan müzik bulup sesini bayağı açtım, bilgisayarın müzik kanalını da açtım… Ohhhh!!! Nasıl bir ses kirliliği, nasıl anlamsız gürültü, her telden çalıyor. Her biri avaza çalıyor. Bu sefer komşular benim eve üşüştü. “İşte alarmdan, zillerden, kornadan sonra alın size müzik demeti. İsteyen istediğini dinlesin.” Bende bahçenin en kuytu köşesinde keyif sigarasını yaktım. Millet eve koştu. Kimi tv’yi kimi radyoyu kapatıyor. PC yi beceremediler. Yalvar yakar insafa geldim onu da ben kapattım. Asıl sessizliğin kıymetini hep birlikte kahveler içerek çıkarttık.
SEVGİYLE KALIN