Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Cuma, Nisan 15, 2005

HALA GEZİP DURURUM

Yazarınız olarak, yurt dışından gelen arkadaşımın peşine takılmış, dolanıp duruyorum.

Kuşadası’ndan Şirince’ye gitmiştik ya! 2 gece kaldık. Tekrar Kuşadası’na dönüp, hesabımızı kapattık. Türkün aklı ya kaçarken, ya kaçarken gelirmiş. Yola çıkarken hesabı kes, topla bohçanı, çık yola değil mi? Yok Kardeşim yok! Bizde akıl yok.

Akılsız kafanın cezasını araba ve benzin çekiyor. Taaa!! Şirinceden geri gel, tekrar yola koyul.

Bu sefer bakalım bizi yol nereye atacak diye düşünürken, baktım ki! Marmaris levhası… Seneler var ki gitmemişim. Birde girişteki o ağaçlı yolu oldum olası severim.

Gözünü sevdiğimin yurdumun güzellikleri.. nereye baksan ayrı bir cennet. Manzara harika, hava pırıl pırıl. Marmaris’e girdik.

Amanıııınnn!!.. ben görmeyeli burası ne olmuş? Bir sahil ki boydan boya. Kıyıdaki salaş kahveler ve restoranlar tümden gitmiş. Değişmiş ama güzel olmuş. Anita gene bizi gezdirdi. Bir türlü otel beğendiremiyoruz. Neticede yine tatil köyüne yakın şık bir otele yerleştik.

Benim hatırladığım Marmaris ne kadar değişmişti. Buraya geldiğim zamanlar kaldığım bir pansiyon vardı. Mualla teyzenin evi. Oğlu Ali, gelini Ayten. Gittim ki evin yerinde kocaman bir kıyı oteli yapılmış. Sordum soruşturdum. Mualla teyze rahmetli olmuş. Oğlu ve gelinin adresini verdiler. Buldum, beni görünce hemen tanıdılar.

Hepimiz yaşlanmışız! Ali gencecikti. Saçları dökülmüş, karısı kilo almış. 3 çocuğu olmuş. Çocuklar boyumdaydı. Senelere geri döndük. Evlerini satınca iyi para almışlar. Şimdiki oturdukları evi almışlar. İlle sizi gezdirelim diye tutturdular. Bizim Anita belki istemez dedim. AAA!!! Beni mahcup etmedi mi? Gidelim diye ısrar etti.

Ali Marmaris’in biraz dışında bir deniz kenarında balık yemeğe götürdü. Bu kadar lezzetli ve taze mezeler görmedim. Balığı önünde pişiriyorlar. Muhteşem bir gece vardı. Limonata gibi havada eski dostlarla keyifli yemek, bir ömre bedeldi.

Söz döndü dolaştı, yine yemeğe geldi. Yarabbim ne olacak bu halim? Şimdilik Marmaris’teyiz. Kaç gün kalırız? Buradan nereye gideriz? Hiçbir fikrim yok. Bir gün evime dönmeyi ümit ediyorum.



SEVGİYLE KALIN