Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Salı, Mart 08, 2005

BOŞ BAKIŞLAR EKRANA

Öyle anlar oluyor bazen ne yazayım diye boş boş ekrana bakıyorum. Hürriyet yazarı Ayşe Arman doğurdu ya! Kızı Alya ( güzel isim beğendim, kulağa hoş geliyor.) Beraber yazı yazıyormuş, habere gidiyormuş, ikili hayat kurmuş kendine.

Bu yaştan sonra doğuramıyacağıma göre börtü, böcek, kuşla, muşla idare edeceğim. Oğlum ibiş (göbek adı çatlak) PC nin önünde, klavyenin üstünde, tepemde, ben de ikili yaşama başladım.

Bu hafta sonu Adana, İskenderun yapacaktım. Hayaller bilem kurmuştum, ertelemek zorunda kaldım. Nisan 15de Adana’da düğün var, mecbur gideceğim.Kısa aralıkla gidip gelmeyi gözüm yemedi. Kebap diyarına atın beni, toplamayın.Şunun şurasında, 1.5 ay var. Bekle kebaplar geliyorum.

İskenderun da yapacağım. Teyzemlere, kuzenime ziyaret edeceeeem!!! Gelsin OOhhşş!!! Yemekler… millet açlıktan ben tokluktan gideceğim. Seyahat özledim ayol yoksa yeme, içme neyime, bilirsiniz hiç sevmem.

Komşum Emine, Arifle Urfa’ya gittiler. Bende gidecektim de! Hele sıra gecesi!!! Ah! Ah! Ah! Nasıl severim. bide < Pala remzi> daha neler, ne türküler. Bi de çiy küfte, bol yeşillik, etler, ye babam ye…Bide rakı olursa! Peeeh, peeeh!

İşte sırf rakı yüzünden gitmedim. Sahte rakı içip, oralarda ölmek de var. Neme lazım hele rakıların adı temize çıksın, millet içmeye başlasın, şöööööle 6 ay bekleyim ölen, mölen yoksa yavaştan, yavaştan başlarım.

Şimdi hanım arkadaşım, İstanbul’dan telefon etti. Yüzüne botoks yaptırmış, göz altı torbalarını aldırmış, gıdısını çektirmiş, 2.5 saat ameliyat sürmüş. Şimdi yüzü harika olmuş muş ben görünce tanıyamazmışım. Belki 45 dakika anlattı. Milletin parası, pulu çok olunca, neresine ne yapacağını şaşırıyor. Doktor” yüzün iyice otursun, göğüsleri düzeltelim” demiş. Şimdi ona hazırlanıyormuş.

Hey Allahım!! Koca gece gündüz demeden ırgatlar gibi çalışıyor. Hatunda ne yapacağını şaşmış durumda. Doktor da bulmuş, yağlı kapı. Ha baba de baba, bizim hatuna gaz veriyor. Bu gidişle, rektefe olmayan yeri kalmayacak. Koca da çıtını çıkarmayıp, kuzu kuzu paraları bayılıyor.

Ben kıskanmayım da kimler kıskansın?? Açık, seçik söylüyorum. Kıs-ka-nı-yo-ruuuuum. Rektefe olmayı değil.kocayı kıskanıyorum. Ameliyattan oldum olası, tırsarım. Nasıl cesaret ederler? Narkoz, dikiş, ağrı, sızı. Yaşını da estetik yaptıracak halin yok ya! Ben safra kese ameliyatından sonra kocaman fıtığım var. Yıllardır operasyondan korktuğum için kaçıyorum. Bunlar nasıl zırt,pırt bi yerlerini kestirip, biçtiriyorlar.

Öyle koca veya sevgili nerde bizde!!! Hoş olsa da adamcağızın parası yetmez, benim sağımı, solumu topla, büz, pile yap, pens at, üst üste bindir…Ohooo!! Çok uğraşması lazım. Çıkan derileri THK na bağışla özel şilt bile verirler bana.

Her kırışığımın, deformemin anıları var diye, kendime züğürt tesellisi yapıyorum. Bakmayın bana kendimi beğeniyor ve seviyorum.Öyle kocamın parasını da çar çur etmem. İlgililere duyrulur.



SEVGİYLE KALIN