ÖNEMLİ GÜNLERİ ATLATTIK SALİMEN
Doğum günüm çok matrak geçti. Akşam altıda meyhanede toplaştık. Sazlar bir başladı çalmaya… Daha destur demeden millet havaya girdi. Neyse Yenildi de pek içilme becerilemedi. Ben dahil çoğumuz, ağzımıza, burnumuza kadar içtik. Zil, tef, kastanyet, darbuka, yemek kaşığı, çalınan veya çalınmayan ne varsa masaların üstü dahil çaldık. Eğer çalabilseydim adamların udunu da elinden alıp ha baba, de baba çalacaktım.
Arkadaşımın beyi tutturdu,” yemekler güzel ahcıyı öpeceğim, para verip eve ahçı alacağım, yürü len gidiyoruz” deyip durdu. Karısı zor ikna etti, “adam bize gelecek söz verdi, bu geceyi bitirsin de mutlaka gelecek”
Başka hanım arkadaşım, yeni ayrıldığı sevgilisini hatırladı. Alkolün etkisiyle cesaretlendi , telefonla sevgilisini aradı. Adam da bizimkine yüz vermedi. Bizim kız başladı zırıl ağlamaya. Haydiiiii millet yatıştırmaya çalıştı. İçip “ nevzaaaaat” diyor, böğürüyor.
Doğum günü sorunlar gününe dönüştü.Ahhhh!!! alkol neler ettin bize, darmadağın olduk. Finalde sokaklarda avaza şarkılarla çorbacıya attık kendimizi. Artık kim ne çorbası içti, kim kimi eve bıraktı, arabası olanlar nasıl gitti haberimiz yok.( bu masraflar asla tarafımdan ödenmemiştir, herkes kesesinden yesin içsin, davetim var benim şeklindeydi. Duyurulur)
Ertesi günü sevgililer günü ya zaten öğlen kendimize gelebildik. Telefon trafiği başladı. Gecenin dedikoduları ve kritikleri çan çan çan değerlendirildi(!) Kim ne yaptı hooooiiiiyyy, hoooooiiiiyyy gülünüldü de hiç kimse kendi yaptıklarını anımsıyamadı nedense.Herkez başkalarına güldü ben dahil. Gelen hediyelere teşekkür ederim, pek ihtiyacım olan şeyler değildi. Zaten hediye uğruna yapmıştım doğum günümü(!) (!) Ne adilik kendime kızıp ağzıma biber süreceğim.
Geldik sevgililer gününe! Bana 1 sürü meil atmışınız. Sağ olun, var olun da çoğunuz yazımdan dolayı sevgilimin olmadığı için, sevgili olmak istemişsiniz. Yemeğe davet etmişsiniz, yalnız olduğuma üzülenler var, uçuk kaçık olduğum için yalnız olmamın normal diyenler var. En ilginci de böyle edepsizlik olurmuymuş, gazeteden ille sevgili aranırmıynış diye kızanlar…
Hepinizin yazdıklarını okudum.beni yazımlarından dolayı sevenlerime teşekkürler. Gelelim kızanlara: A!! Canım okurlarım 1 kere sevgili aramıyorum. Anane olacak yaştaymışım ayıpmış. Aşkın yaşı yoktur derler. Ben ufaktan ufaktan dalgamı geçmiştim.
Hiç basın veya sanal alemde sevgili bulunur mu? Ayol yüz yüze olanlar bulamıyor, bulsalar bile kavga kıyamet. Benim öyle niyetim olsa şimdiye kadar ohoooooo!!!!! ( beni ne mühendisler, doktorlar istedi de varmadım!)
Yaşadığımız ortamda, çevremizdeki insanlardan arkadaş bulamayıp. Sanala yönelirsek, şuraya mezar kazıp içine girip ölümü bekleyelim. Bu kadar yeteneksiz olduğumuz için
Aşka asla karşı değilim.Ben de bir zamanlar gençtim. Sevdim, sevildim. Uyumlu beraberliğin ne kadar keyifli olduğunu bilenlerdenim.Aslında her gün sevgili olabiliyorsanız, sevdiğinizi bakışlarla, dokunuşlarla, sözlerle anlatıyorsanız, en önemlisi birlikte olmak sizi mutlandırıyorsa, her gün sevgili günüdür. Kim olursa( eş, aile, sevgili,arkadaş, ) olsun ara sıra sevdiğinizi söyleyin. Belki bir gün geç kalmış olup, pişman olabilirsiniz.
Bakın ben söylüyorum.. OKURLARIM, CANLARIM, SİZLERİ SEVİYORUUUMM!!
SEVGİYLE KALIN
Arkadaşımın beyi tutturdu,” yemekler güzel ahcıyı öpeceğim, para verip eve ahçı alacağım, yürü len gidiyoruz” deyip durdu. Karısı zor ikna etti, “adam bize gelecek söz verdi, bu geceyi bitirsin de mutlaka gelecek”
Başka hanım arkadaşım, yeni ayrıldığı sevgilisini hatırladı. Alkolün etkisiyle cesaretlendi , telefonla sevgilisini aradı. Adam da bizimkine yüz vermedi. Bizim kız başladı zırıl ağlamaya. Haydiiiii millet yatıştırmaya çalıştı. İçip “ nevzaaaaat” diyor, böğürüyor.
Doğum günü sorunlar gününe dönüştü.Ahhhh!!! alkol neler ettin bize, darmadağın olduk. Finalde sokaklarda avaza şarkılarla çorbacıya attık kendimizi. Artık kim ne çorbası içti, kim kimi eve bıraktı, arabası olanlar nasıl gitti haberimiz yok.( bu masraflar asla tarafımdan ödenmemiştir, herkes kesesinden yesin içsin, davetim var benim şeklindeydi. Duyurulur)
Ertesi günü sevgililer günü ya zaten öğlen kendimize gelebildik. Telefon trafiği başladı. Gecenin dedikoduları ve kritikleri çan çan çan değerlendirildi(!) Kim ne yaptı hooooiiiiyyy, hoooooiiiiyyy gülünüldü de hiç kimse kendi yaptıklarını anımsıyamadı nedense.Herkez başkalarına güldü ben dahil. Gelen hediyelere teşekkür ederim, pek ihtiyacım olan şeyler değildi. Zaten hediye uğruna yapmıştım doğum günümü(!) (!) Ne adilik kendime kızıp ağzıma biber süreceğim.
Geldik sevgililer gününe! Bana 1 sürü meil atmışınız. Sağ olun, var olun da çoğunuz yazımdan dolayı sevgilimin olmadığı için, sevgili olmak istemişsiniz. Yemeğe davet etmişsiniz, yalnız olduğuma üzülenler var, uçuk kaçık olduğum için yalnız olmamın normal diyenler var. En ilginci de böyle edepsizlik olurmuymuş, gazeteden ille sevgili aranırmıynış diye kızanlar…
Hepinizin yazdıklarını okudum.beni yazımlarından dolayı sevenlerime teşekkürler. Gelelim kızanlara: A!! Canım okurlarım 1 kere sevgili aramıyorum. Anane olacak yaştaymışım ayıpmış. Aşkın yaşı yoktur derler. Ben ufaktan ufaktan dalgamı geçmiştim.
Hiç basın veya sanal alemde sevgili bulunur mu? Ayol yüz yüze olanlar bulamıyor, bulsalar bile kavga kıyamet. Benim öyle niyetim olsa şimdiye kadar ohoooooo!!!!! ( beni ne mühendisler, doktorlar istedi de varmadım!)
Yaşadığımız ortamda, çevremizdeki insanlardan arkadaş bulamayıp. Sanala yönelirsek, şuraya mezar kazıp içine girip ölümü bekleyelim. Bu kadar yeteneksiz olduğumuz için
Aşka asla karşı değilim.Ben de bir zamanlar gençtim. Sevdim, sevildim. Uyumlu beraberliğin ne kadar keyifli olduğunu bilenlerdenim.Aslında her gün sevgili olabiliyorsanız, sevdiğinizi bakışlarla, dokunuşlarla, sözlerle anlatıyorsanız, en önemlisi birlikte olmak sizi mutlandırıyorsa, her gün sevgili günüdür. Kim olursa( eş, aile, sevgili,arkadaş, ) olsun ara sıra sevdiğinizi söyleyin. Belki bir gün geç kalmış olup, pişman olabilirsiniz.
Bakın ben söylüyorum.. OKURLARIM, CANLARIM, SİZLERİ SEVİYORUUUMM!!
SEVGİYLE KALIN