YAŞLANDIKÇA ANAMA BENZEYİP GİDERİM
Rahmetli anacığımın sağlığında ne çok kavga ederdik. Anacım ne bulursa, lazım olur diye evin içinde bir yerlere tıkıştırırdı. Bir odayı sırf istediği gibi ıvır kıvırını saklasın diye ona tahsis etmiştim. Çarşıdan alınan poşetlerin hiç biri atılmayıp, bayağı büyük poşet köşesi olurdu. Çeşitli ipleri saklar, onları ucu ucuna ekler yumak yapardı.
Hayatım boyunca evimizde yardımcı kadın oldu. Onunla anneme çaktırmadan bazı eşyaları ve sakladığı lüzumsuz ıvır zıvırları atardık. Vallahi hepsini bilirdi. Kıyameti koparırdı. “ Hepsi bir gün mutlaka lazım olur, dursun” derdi. Bende gencim ya! oldum olası fazla eşyayı sevmem. Japonların ev döşemesi bana çok uygun. Ne kadar az eşya, o kadar kolay iş… tembellik içime işlemiş. Mutfak malzemem takım olsun. Makinelerim tamam olsun, yeter. Öyle şatafatlı koltuk, kanepe, masa gibi ıvır zıvırlar olmasa da olur. Hoş evde yerlerde oturmuyorum. Kendime kolay gelecek gibi eşyam var.
Annem ölünce, evi 3 günde attım, attım, attım… neler vermedim ki! Millet bayram etti. O canım halılar, yorganlar, bir ev eşyası verdim ki! Yeni bir ev donanırdı. Helal olsun. Güle güle kullansınlar. Ev bayağı hafifledi. Bir de senelerdir hiçbir şeyi atamadığım için, o içimdeki atma zevkini tatmin ettim.
Bu zaman içinde, bazı aradığım şeyleri bulamıyorum. Aklıma geliyor ki, atmışım. Haydi yeni baştan parayla satın alıyorum. Mesela bende poşet toplamaya başlamışım. Valla hiç farkında değildim. Bir ara baktım ki! Torba köşesi aynen anam zamanı gibi dolmuş. Ayıklayıp atayım dedim. Ne oldu biliyor musunuz? Hepsi lazım olur diye tekrar iç içe koydum. Eskiden yoğurt kaplarını anam saklar, ben atardım. Bir ara bahçeye çıktım ki! En az 15 tane çeşitli büyüklükte yoğurt kaplarını yıkamışım ve saklamışım. Onları ne için kullanacağıma dair hiçbir fikrim yok. Çiçek böcek ekecek halim yok. Zaten yeşillikten sadece sulama dışında anlamam. Hangi bitki ne zaman ekilir? Nasıl bakılır? Eh! Birkaç çiçek hasbelkader diktim. Şimdilik sağlıkları iyi, umarım tutar. Ama isimlerini bile bilmiyorum. Eeeee! Durum böyle oluca o yoğurt kaplarını ne yapacağım ki? Yine de atamadım iyi mi?
Bir de ip takıntım oldu aynen anam gibi… yolda belde bulduğum ipleri uç ucuna bağlıyorum. Bir torbada saklıyorum. Kızıma sık sık kargo yolluyorum. İp lazım oluyor. Bulamadım. Geçen gün hani bir yerimiz ağrırda bandaj yaparız ya! o bandajı pakette sardım. Anlayın artık. Anamı nasıl anmam? İşte demek ki her şey lazımmış. Dün arkadaşa hediyelik eşya gelmiş. Süslü ipleri vardı. Resmen istedim. İp topluyorum, ablalar! Ağabeyler!
Pet şişeleri de atmamışım. Buzdolabının yanı boş şişe doluydu. Eh lazım olur diye 4-5 tanesini ayırdım. Gerisini ATTIM… gerçekten attım. Kızım hamile ya! ona tülbentten küçük mendiller yapacağım. Yalandan burnum pinokyodan bile uzun oldu. komşuya verdim o yapacak. Nerde bende o beceri? Kenarlarına renkli kukalar lazım oldu. evde var getireyim dedim. Anaaaaa nerde var? attıydım ben onları, hem de koca bir torba… tekrardan çarşıdan satın aldım. Ekseri attıklarımı yeniden satın alıyorum.
Veeeee! Huyumda benzemeye başladı. Eskiden her şeye karışma diye ben kızardım. Şimdi ben her şeye karışıyorum. Hatta kızım da çoğu zaman kızıyor. Yetiştiğime yetişiyorum. Yetişemediğime de şapkamı atıyorum. Ah Halide anam ah! Demek ki bu çarkmış. Zamanla huyumuz değişiyormuş. Sana benzeyip gittim. Buna bazen kızıyorum, bazen de seviyorum. Yani karışık duygular içindeyim. Her ne şekilde olursa olsun, seni seviyorum. Rahmetle anıyorum. Bak torununun kızı oluyor. Sana zaten malum olmuştur. Sen kızları seversin. Umarım hayırlı, uğurlu, ayağı kademli evlat olur. Yine içlendim.
SEVGİYLE KALIN
Hayatım boyunca evimizde yardımcı kadın oldu. Onunla anneme çaktırmadan bazı eşyaları ve sakladığı lüzumsuz ıvır zıvırları atardık. Vallahi hepsini bilirdi. Kıyameti koparırdı. “ Hepsi bir gün mutlaka lazım olur, dursun” derdi. Bende gencim ya! oldum olası fazla eşyayı sevmem. Japonların ev döşemesi bana çok uygun. Ne kadar az eşya, o kadar kolay iş… tembellik içime işlemiş. Mutfak malzemem takım olsun. Makinelerim tamam olsun, yeter. Öyle şatafatlı koltuk, kanepe, masa gibi ıvır zıvırlar olmasa da olur. Hoş evde yerlerde oturmuyorum. Kendime kolay gelecek gibi eşyam var.
Annem ölünce, evi 3 günde attım, attım, attım… neler vermedim ki! Millet bayram etti. O canım halılar, yorganlar, bir ev eşyası verdim ki! Yeni bir ev donanırdı. Helal olsun. Güle güle kullansınlar. Ev bayağı hafifledi. Bir de senelerdir hiçbir şeyi atamadığım için, o içimdeki atma zevkini tatmin ettim.
Bu zaman içinde, bazı aradığım şeyleri bulamıyorum. Aklıma geliyor ki, atmışım. Haydi yeni baştan parayla satın alıyorum. Mesela bende poşet toplamaya başlamışım. Valla hiç farkında değildim. Bir ara baktım ki! Torba köşesi aynen anam zamanı gibi dolmuş. Ayıklayıp atayım dedim. Ne oldu biliyor musunuz? Hepsi lazım olur diye tekrar iç içe koydum. Eskiden yoğurt kaplarını anam saklar, ben atardım. Bir ara bahçeye çıktım ki! En az 15 tane çeşitli büyüklükte yoğurt kaplarını yıkamışım ve saklamışım. Onları ne için kullanacağıma dair hiçbir fikrim yok. Çiçek böcek ekecek halim yok. Zaten yeşillikten sadece sulama dışında anlamam. Hangi bitki ne zaman ekilir? Nasıl bakılır? Eh! Birkaç çiçek hasbelkader diktim. Şimdilik sağlıkları iyi, umarım tutar. Ama isimlerini bile bilmiyorum. Eeeee! Durum böyle oluca o yoğurt kaplarını ne yapacağım ki? Yine de atamadım iyi mi?
Bir de ip takıntım oldu aynen anam gibi… yolda belde bulduğum ipleri uç ucuna bağlıyorum. Bir torbada saklıyorum. Kızıma sık sık kargo yolluyorum. İp lazım oluyor. Bulamadım. Geçen gün hani bir yerimiz ağrırda bandaj yaparız ya! o bandajı pakette sardım. Anlayın artık. Anamı nasıl anmam? İşte demek ki her şey lazımmış. Dün arkadaşa hediyelik eşya gelmiş. Süslü ipleri vardı. Resmen istedim. İp topluyorum, ablalar! Ağabeyler!
Pet şişeleri de atmamışım. Buzdolabının yanı boş şişe doluydu. Eh lazım olur diye 4-5 tanesini ayırdım. Gerisini ATTIM… gerçekten attım. Kızım hamile ya! ona tülbentten küçük mendiller yapacağım. Yalandan burnum pinokyodan bile uzun oldu. komşuya verdim o yapacak. Nerde bende o beceri? Kenarlarına renkli kukalar lazım oldu. evde var getireyim dedim. Anaaaaa nerde var? attıydım ben onları, hem de koca bir torba… tekrardan çarşıdan satın aldım. Ekseri attıklarımı yeniden satın alıyorum.
Veeeee! Huyumda benzemeye başladı. Eskiden her şeye karışma diye ben kızardım. Şimdi ben her şeye karışıyorum. Hatta kızım da çoğu zaman kızıyor. Yetiştiğime yetişiyorum. Yetişemediğime de şapkamı atıyorum. Ah Halide anam ah! Demek ki bu çarkmış. Zamanla huyumuz değişiyormuş. Sana benzeyip gittim. Buna bazen kızıyorum, bazen de seviyorum. Yani karışık duygular içindeyim. Her ne şekilde olursa olsun, seni seviyorum. Rahmetle anıyorum. Bak torununun kızı oluyor. Sana zaten malum olmuştur. Sen kızları seversin. Umarım hayırlı, uğurlu, ayağı kademli evlat olur. Yine içlendim.
SEVGİYLE KALIN