Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Pazartesi, Nisan 24, 2006

TORUNUMA MEKTUPLAR (2)

Dün 23- NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ÇOCUK BAYRAMI’ydı. Sen! dünyaya gelmeden anneciğinle ve babacığınla onu kutladın. Doğunca çok iyi öğreneceğin, seveceğin, yolunda yürüyeceğin bir önderin var. ismi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK. Daha şimdiye kadar ne kadar medeni milletler olsa da akıl edemeyip, armağan etmedikleri 1 bayramı, sizlere armağan etti. Her yıl bütün dünya milletlerinin çocukları bize geliyor. Bizle bu bayramı coşkulu kutluyor. Şimdi sen daha bu olayların farkında değilsin. Doğunca bebeklikte eğlence, çocukluğunda bayram, büyüyünce de önemini kavrayacaksın.

Umarım sen doğup, bayramları kutlamaya yetişinceye kadar, güzel yurdumda güzel değişiklikler olur.. Sen kız çocuğu olduğun için, etek boylarını uzun tutun diye emirler verilmez. Başörtü takan iyi, takmayan kötü denmez. Sen şanslı bir çocuksun. Ailen seni seviyor. En iyi şartlarda yetiştirmek için şartlarını zorlayacaklar. Bence çocukluğunun tadını çıkarabildiğin kadar çıkart.

Sadece bu bayramda “çocuklar geleceğimiz, onlara rahat bir ortam sağlamalıyız. Refah içinde yaşatmalıyız” nidalarını duyacaksın. Aslında biliyor musun? Güzel yurdumuzun çok yerinde senin gibi küçük kızlar, öküz parası için yaşlı adamlarla evlendiriliyorlar. Kendi çocukken, çocuk doğuruyorlar. Karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin diyen kocaları hayatları kararma uğruna çekiyorlar. Eğer yanılır şaşarda sevdiği olursa, hele de ona giderse! Vay haline ki vayy! Aile meclisi kuruluyor. Öz baba, ağabey, kardeş artık kim varsa kızı ölüme mahkum edip, sokak ortasında, hastane köşelerinde öldürüp namus temizliyorlar. Hatta öyle hemcinslerin var ki! Doğduğu anda TC. vatandaşı bile sayılmıyor. Çünkü kız olduğu için insan yerine bile konmuyorlar. Nüfus kağıtları bile olmuyor. HİÇ olarak doğuyor, imam nikahıyla dedesi yaşındakilerle evlendiriliyor. Tarlada, evde, çocukta, yatakta çalışmaktan 30 yaşında 60 yaşına varıyorlar. Şimdi aynı hemcinslerinden tecavüze uğrayanların karşılığı ne biliyor musun? Ya aynı adamla evlendirilmek. Ya da katli vaciptir diye öldürülmek. Sanki o kızlar bunu istemiş gibi. Erkeğin el kiri, kızın namusu oluyor.

Bir de büyük şehre göç edenler var. Aynı köyündeki yaşantıyı burada da yaşıyorlar. Aradaki fark ne oluyor? Çalışma alanları yaratıyorlar. Ne kadar çok çocuk varsa o kadar kazanç var demek oluyor. Erkek çocuklar mutlaka ya sanayide, ya da ağır işlerde çalışıyor. Hemcinslerin ise sokaklarda mendil satıyor. Eğer eve yeterince para götüremezse, dayak yiyor. Okula gitmek mi? doğudaki arkadaşların, kız olduğu için hakları bile yok. Zorla gönderilseler bile, hasat zamanı tarla taban çalışacaklar. Okul askıya alınıyor. Okuma yazma bilmek ne lüzumsuz. Kız kısmı okur muymuş? Evlenip kocaya sonra kafa tutar.

Yurdumuzda okuyanların kafasına böcüler doluşur. Aklı ererde haksızlıklara karşı durur. Olmaaaaz!

Bak güzel torunum! Özgürlük kadar güzel ve sıradan bir hayat yoktur. Sen dediğim gibi şanslı çocuksun. Ailen senin önünü tıkamaz. Oku! Oku!oku! mutlaka kendi kişiliğini ortaya koy. Elinde mesleğin olsun. Paranı kazan. Haa! Evlendiğin adam isterse krallar gibi zengin olsun. Senin 3 otuz paran garantin olsun. Ne yaparsan yap? İyisini yap. Kişiliğinden ödün verme! Kocan istedi diye, davranışlarını değiştirme! Hayatın boyunca seni yönlendirmelerine müsaade etme. Kendi bildiğin doğrulardan ödün verme. Kopacak ipleri, fedakarlıkla tutmaya çalışma! Ne kadar fedakarlık yaparsan o kadar ezilir, ucuzlarsın bırak kopacak ipler kopsun. Yerine hayatta daha sağlam tutunacağın halat bile gelir.

Bu çocuk bayramında sana çok neşeli şeyler yazmak isterdim. Hayatı toz pembe gösterirdim. Ama ben söylemesem bile, ilerde hayat sana hepsini öğretecek. Bir de içimden geldi. Sana riyakarlık yapamam. Medyada çocuklarımızı gördükçe içimin acıdığı ortamda sana lay lay lom yazamazdım. Bak sevgili torunum! 23 nisan şenlikleri olduğu gün bile, çocuklara eğitim vakfına para toplanıyordu. 20 bin çocuk (bunların çoğu kız) okula kavuşacak. İlk defa sevinecek. Hayallerine ulaşacaklar. Öyle deli hayaller de değil. Bir çörek yemek, kola içmek, yeni ayakkabı giymek, soğukta ısınmak…

Biliyorum sana şimdiden darallar geldi. Benim de içim daraldı. Sen şimdilik annenin karnında uçurtma festivaline gittin. Ne olduğunun farkında bile değilsin. Umarım senin geleceğin ve yaşayacağın günler, bütün çocuklarımıza daha güzel yaşam getirir. (her bayramda söylenen sözleri yineler oldum. Yazıklar olsun bana. Elimden bişey gelemiyor.)

Seni seviyorum! Güzel kız torunum! Dilerim güzel talih yazınla dünyaya gelirsin. Hayat sana hep istediklerini versin. ÇOCUK BAYRAMIN KUTLU OLSUN !!!

SEVGİYLE KALIN