KOYUNLARA AKIL SIR ERMİYOR
Evimdeki telefon yağmura endekslendi, barometreye döndü. Hava açıksa çalışıyor, yağmur tıp dedi mi iptal, çalışmıyor. Telefon arızayla akraba olduk, ben telef ettim kendimi ama bir türlü derdimi anlatamadım. Devamlı “ilgileneceğiz” ne fayda ne gelen var, ne de giden. En güzelini bu gün adamcağız dile getirdi.”Bak bacım yağmur olunca ekipler çalışamıyor, hava iyi olunca da telefonun canavar gibi çalışıyor.arızayı bulmak zorlaşıyor, bir gün inşallah kendiliğinden düzelir “ Doğru söze ne denir. Allah’a yalvarıyorum “yağmur yağmasın veya yağarsa da arıza kendini düzeltsin”Çiftçiler yağmur beklermiş,ne yapayım benim telefonum halinden utanıp ta sizlere acırsa” kendimi tamir edeyim, millet yağmur bekliyor, sonra yazın acısını hep birlikte çekeriz. Bodrumun geleceği benim ellerimde” diye utanıp kendini tamir ederse, vallahi, billahi önce ben sonra tüm bodrum kurtulacak. Yoksa benden günah gitti, 5 vakitte yağmur yağmasın diye dua edip, yatırlara adaklar adayacağım.Zaten başınızı yukarı kaldırınca bonus saçı gibi telefon telleri. Onlar da haklı hangisi benimki bulamıyorlar besbelli. Neyse 15 gündür sabırla bekliyorum, telefonumun insafına sığınıyorum, yalvarıyorum “ne olur kendini düzelt, yoksa benim aklım bozulup tırlıycam”
Aşk ağlatır, dert söyletirmiş. Ben de telefon derdinden her şeyi unuttum.Sabreden derviş telefonu yapılamadan gebermiş.( Bunu ben uydurdum, anlayın artık ruhsal durumumu)
Gelelim bayrama, mübarek kurban bayramı geldi.Millette kurban alma telaşı başladı. Mahalle mis gibi koyun dışkı parfümü kokuyor, melemeler koro halinde. Ama koyunu almak marifet değil, onu salimen eve getirmek. Bizim sokağa araba girmiyor. İşte festival o zaman başlıyor. Üstteki komşum hayvanı arabasından eve getirirken, hayvan bir kaçtı. Adamcağız hem şişman hem yaşlı. Koyun önde o arkada bir koşu başladı ki, adam hem koşuyor, hem tık nefes olmuş yırtınıyor” Koyunum kaçıvedi galiiii!! Tutun emcem, yardım ediven ben koşamecen, “ haydaaaa!.. gençler başladı koşturmaya. Zavallı hayvan onca bağırış, çığrışa iyice ürktü. İspanyol’ların arenası halt etsin. Sonunda koyunu yakaladılar, sahibini oturttular sularla, kolonyalarla kendine getirdiler
Başka arkadaşım da koç almış, bahçeye bağlamış.Sabah bakmış hayvan yok. Sokaklara döküldü. Tırım, tırım koçunu arıyor, derken hiç tanımadığı bahçede bakmış koç bağlı. Tamam buldum derken evin sahibi o benim koçum dememiş mi? Bir kavga kıyamet, tek koç iki sahip nasıl edecekler bilmem. Bence ikisi birlikte kessin paylaşsınlar.
Dün bayram çekimi yaptık televizyonda bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Çok keyifli geçti. Umarım sizde zevkle seyredersiniz. ( 22- Ocak cumartesi gecesi saat 21 de yayınlanacak, mutlaka seyredin, çok uçuk program oldu) Reklamlar girdi buraya.
Yaşadığım çevremde ne kadar komik veya enteresan olay varsa beni buluyor. Ben kurban kesmiyorum, tek başıma üstesinden gelemem. Ayrıca et obur olduğum için kolestrol 600 filan olur artık. Muğla’da yardım kuruluşlarına parasını yolluyorum kesiliyor ve afiyetle yiyorlar..
Yaşadığımız sürece daha çok bayramlar yaşayacağız. En önemlisi SAĞLIKLI, EVİMİZDE HUZURLU, SEVDİKLERİMİZLE MUTLU, BEREKETLİ daha nice bayramlar yaşayalım. ALLAH AĞZIMIZIN TADINI BOZMASIN.
HEPİNİZİN BAYRAMINI KUTLARIM CANLARIM BENİM. Yağmur yağsa bile içinizdeki güneşle yaşayın.
SEVGİYLE KALIN
Aşk ağlatır, dert söyletirmiş. Ben de telefon derdinden her şeyi unuttum.Sabreden derviş telefonu yapılamadan gebermiş.( Bunu ben uydurdum, anlayın artık ruhsal durumumu)
Gelelim bayrama, mübarek kurban bayramı geldi.Millette kurban alma telaşı başladı. Mahalle mis gibi koyun dışkı parfümü kokuyor, melemeler koro halinde. Ama koyunu almak marifet değil, onu salimen eve getirmek. Bizim sokağa araba girmiyor. İşte festival o zaman başlıyor. Üstteki komşum hayvanı arabasından eve getirirken, hayvan bir kaçtı. Adamcağız hem şişman hem yaşlı. Koyun önde o arkada bir koşu başladı ki, adam hem koşuyor, hem tık nefes olmuş yırtınıyor” Koyunum kaçıvedi galiiii!! Tutun emcem, yardım ediven ben koşamecen, “ haydaaaa!.. gençler başladı koşturmaya. Zavallı hayvan onca bağırış, çığrışa iyice ürktü. İspanyol’ların arenası halt etsin. Sonunda koyunu yakaladılar, sahibini oturttular sularla, kolonyalarla kendine getirdiler
Başka arkadaşım da koç almış, bahçeye bağlamış.Sabah bakmış hayvan yok. Sokaklara döküldü. Tırım, tırım koçunu arıyor, derken hiç tanımadığı bahçede bakmış koç bağlı. Tamam buldum derken evin sahibi o benim koçum dememiş mi? Bir kavga kıyamet, tek koç iki sahip nasıl edecekler bilmem. Bence ikisi birlikte kessin paylaşsınlar.
Dün bayram çekimi yaptık televizyonda bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Çok keyifli geçti. Umarım sizde zevkle seyredersiniz. ( 22- Ocak cumartesi gecesi saat 21 de yayınlanacak, mutlaka seyredin, çok uçuk program oldu) Reklamlar girdi buraya.
Yaşadığım çevremde ne kadar komik veya enteresan olay varsa beni buluyor. Ben kurban kesmiyorum, tek başıma üstesinden gelemem. Ayrıca et obur olduğum için kolestrol 600 filan olur artık. Muğla’da yardım kuruluşlarına parasını yolluyorum kesiliyor ve afiyetle yiyorlar..
Yaşadığımız sürece daha çok bayramlar yaşayacağız. En önemlisi SAĞLIKLI, EVİMİZDE HUZURLU, SEVDİKLERİMİZLE MUTLU, BEREKETLİ daha nice bayramlar yaşayalım. ALLAH AĞZIMIZIN TADINI BOZMASIN.
HEPİNİZİN BAYRAMINI KUTLARIM CANLARIM BENİM. Yağmur yağsa bile içinizdeki güneşle yaşayın.
SEVGİYLE KALIN