YAZSAM YAZSAM NELER YAZSAM
Koskoca bir yaz geçti. Deniz, güneş, yazlığa gelen giden, arada tembellik, tamamen keyfilik, ne derseniz deyin, adını siz koyun. Yazmaya vakit bulamadım. Gerçekten yazamadım. Bunun özrü olmaz. Ayıp olan benimki! Ama sizlere neler yazacağım. Mutlaka kendimi affettireceğim.
Efendiiiiim!!bu kulunuz, neler gördü? Neler yaşadı? Kimler geldiii? Kimler geçtiii???( burası şarkı gibi oldu.) hepsini size yazacağım. Zaten sizlerle paylaşmazsam, kesin çatlarım.
Tam size oturmuş, güzel güzel yazarken, kuşum aşkım; klavyenin üstünde zıplıyor. Oda kafasına göre harflere basıyor. Eğer kelimeler arasında abuk harfler okursanız! Bilin ki onu kuşum aşkım yazıyor. Daha yaşı küçük, pek yazmayı söktüremedi ama kendi kafasına göre takılıyor.
Benim evim her zaman olduğu gibi, yol geçen hanıydı. Kışın kimse beni aramaz, yaz oldu mu? Aşkları kabarır. Telefonlar indirilir. Beni özlemişler, yalnızlığımı paylaşırlarmış. Yahu koca kış niye beni sevmezsiniz? Ben bodrumda değil de şebinkarahisarda otursaydım, yinede özler miydiniz?
Şaka bir yana, benim dostlarım var ya! hepsi baba gibi dostlardır. İyi ve kötü günde hep yanımdadırlar.. Onun için gelmelerine deli gibi sevinirim. Zaten benim gibi; açık uçuk, çatlak patlak oldukları için, ben hepsini severim.
Bütün sezon evim dinlenme kampı gibi devreler halinde misafir ağırladı. Kabile halinde gezildi. Kabile halinde yaşandı. Bana da bodrumda “sezonluk kabile reisi, oturan azgın boğa” ismini taktılar. Gittiğimiz her yer kalabalık olduğumuz için bayram yaptılar.
Hele arkadaşım Merve ve kızı, hepsine tuz biber ekti. Önce onları tanımanız lazım. Merve geç evlendi, geç anne oldu, erken ayrıldı.varı yoğu kızı! kızı buse 8 yaşında. Zavallı! Anasının verdiği tepeleme yemeği bitirmek zorunda. Kusma derecesinde bile olsa onu yiyecek. Denize girerken,iki kolunda kolluk, belinde simit. Ama boyu geçemez. Devamlı anne” buseeeeeeee!!!” diye cırlar . denize giren kızına “üstünü ıslatma diye bağırıyor. İyi mi? O kızın geleceğinden şüpheliyim.
Birde Meliha halam geldi ki! Evlere şenlik. Yaşı bence 75, ona göre 45. yani benden bile küçüksün desem bayılıyor. O da kum hastası! Benim girdiğim yerde kum yok diye kıyameti kopardı. Nereye götürdüysem her kuma bir bahane buldu. Bir türlü kendini gömecek doğru dürüst kum bulamadı. Zannedersin Afrika çöllerinin kumunu burada bulacak. Gümbete gittik. Çıplaklardan ve kalabalıktan, bana kızdı.” Mahsus yapıyorsun şu vücidim kumla gömülüp bir rahatlamasın diye, nerde cıbıllar var? Oraya getiriyorsun” dedi.Gündüz deniz ve kum kavgamız vardı. Gecede gürültü.. Onu çay bahçesine götürüyorum. Her yerden müzik gürültüsü geliyor, başım şişti diye vır vır da vır vır. Zaten ben çok ısrar etmişim “ gel, nooolur! Gel” diye.. yalan vallahi yalan. Huyunu bildiğim için hiç çağırır mıyım. Kendi bodrum bakayım ne menem bir şeydir? diye meraktan geldi. Artık gelip görünce bir daha geleceğini zannetmem.onu haymana kaplıcaları paklar.
Daha hangi cins gelenleri yazsam ki. Bar kuşlarını mı? Tekneye hem binip, hem korkanları mı? Temizlik hastası olup da, nerdeyse her gittiği yeri kırklayanları mı?
Geeel!! Vatandaş! Geeel!... bendeki misafir çeşidini görmeye geeeel!.. beyenmeyene vallah billah para alınmaz. Seçmece bunlaaar!! Nuh’ un gemisi gibi her çeşitten insan vardı. (Allah eksikliklerini göstermesin)
SEVGİYLE KALIN
Efendiiiiim!!bu kulunuz, neler gördü? Neler yaşadı? Kimler geldiii? Kimler geçtiii???( burası şarkı gibi oldu.) hepsini size yazacağım. Zaten sizlerle paylaşmazsam, kesin çatlarım.
Tam size oturmuş, güzel güzel yazarken, kuşum aşkım; klavyenin üstünde zıplıyor. Oda kafasına göre harflere basıyor. Eğer kelimeler arasında abuk harfler okursanız! Bilin ki onu kuşum aşkım yazıyor. Daha yaşı küçük, pek yazmayı söktüremedi ama kendi kafasına göre takılıyor.
Benim evim her zaman olduğu gibi, yol geçen hanıydı. Kışın kimse beni aramaz, yaz oldu mu? Aşkları kabarır. Telefonlar indirilir. Beni özlemişler, yalnızlığımı paylaşırlarmış. Yahu koca kış niye beni sevmezsiniz? Ben bodrumda değil de şebinkarahisarda otursaydım, yinede özler miydiniz?
Şaka bir yana, benim dostlarım var ya! hepsi baba gibi dostlardır. İyi ve kötü günde hep yanımdadırlar.. Onun için gelmelerine deli gibi sevinirim. Zaten benim gibi; açık uçuk, çatlak patlak oldukları için, ben hepsini severim.
Bütün sezon evim dinlenme kampı gibi devreler halinde misafir ağırladı. Kabile halinde gezildi. Kabile halinde yaşandı. Bana da bodrumda “sezonluk kabile reisi, oturan azgın boğa” ismini taktılar. Gittiğimiz her yer kalabalık olduğumuz için bayram yaptılar.
Hele arkadaşım Merve ve kızı, hepsine tuz biber ekti. Önce onları tanımanız lazım. Merve geç evlendi, geç anne oldu, erken ayrıldı.varı yoğu kızı! kızı buse 8 yaşında. Zavallı! Anasının verdiği tepeleme yemeği bitirmek zorunda. Kusma derecesinde bile olsa onu yiyecek. Denize girerken,iki kolunda kolluk, belinde simit. Ama boyu geçemez. Devamlı anne” buseeeeeeee!!!” diye cırlar . denize giren kızına “üstünü ıslatma diye bağırıyor. İyi mi? O kızın geleceğinden şüpheliyim.
Birde Meliha halam geldi ki! Evlere şenlik. Yaşı bence 75, ona göre 45. yani benden bile küçüksün desem bayılıyor. O da kum hastası! Benim girdiğim yerde kum yok diye kıyameti kopardı. Nereye götürdüysem her kuma bir bahane buldu. Bir türlü kendini gömecek doğru dürüst kum bulamadı. Zannedersin Afrika çöllerinin kumunu burada bulacak. Gümbete gittik. Çıplaklardan ve kalabalıktan, bana kızdı.” Mahsus yapıyorsun şu vücidim kumla gömülüp bir rahatlamasın diye, nerde cıbıllar var? Oraya getiriyorsun” dedi.Gündüz deniz ve kum kavgamız vardı. Gecede gürültü.. Onu çay bahçesine götürüyorum. Her yerden müzik gürültüsü geliyor, başım şişti diye vır vır da vır vır. Zaten ben çok ısrar etmişim “ gel, nooolur! Gel” diye.. yalan vallahi yalan. Huyunu bildiğim için hiç çağırır mıyım. Kendi bodrum bakayım ne menem bir şeydir? diye meraktan geldi. Artık gelip görünce bir daha geleceğini zannetmem.onu haymana kaplıcaları paklar.
Daha hangi cins gelenleri yazsam ki. Bar kuşlarını mı? Tekneye hem binip, hem korkanları mı? Temizlik hastası olup da, nerdeyse her gittiği yeri kırklayanları mı?
Geeel!! Vatandaş! Geeel!... bendeki misafir çeşidini görmeye geeeel!.. beyenmeyene vallah billah para alınmaz. Seçmece bunlaaar!! Nuh’ un gemisi gibi her çeşitten insan vardı. (Allah eksikliklerini göstermesin)
SEVGİYLE KALIN