KUŞUM VAR, GRİBİM YOK
Bütün dünyada bir kuş gribi diye salgın hastalık başladı. Amanınnn! Milletlerde bir panik ve de ciddiyet. Haklılar. Çünkü önemli olan insan hayatı.bir salgın başladı mı? Binlerce insan yok olacaktı. Ne kadar kanatlı canlı hayvan varsa hepsini telef ettiler. Bir Allah’ın kulu da “benim hayvanımı alamazsın” demedi. Bütün riskli alışverişi durdurdular.Acil aşı bulmaya çalıştılar.Ciddi çalışmalar başlattılar
Şimdi bizde görüldü dediler. Peeeeeh!!! Kim korkar kuş gribinden. Biz kiii!! Eydisli bayanlarla aslanlar gibi beraber olmuşuz. Frengi nee? O bize sökmez! Bir bomba ihbarında en önde necip vatandaşım; çıplak elle koşar, olmazsa bir tepik atar. Hani kanser yapan çaylarımız vardı. Ne oldu? önce bakanlarımız aslanlar gibi içti. Biz de böyyüklerimizin bir bildiği vardır diye. Hiç düşünmeden bütün çayları içtik bitirdik. Bu arada kanser hastalığı çoğaldı. İnsanlar sapır sapır kanserden ölüyor. Eeee ! oda Allah’tan artık. Bizleeer! Ne vartalar atlattık. Bunlar bize vız gelir tırıs gider.
Grip aşısı olunca rahattık. Ne de olsa önlemimizi almıştık. Amma! Kuş cinsi çıktı. Bizim olduğumuz aşıları da battal etti. Her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Birden hepimiz kuş gribi uzmanı olduk. Ben bile evdeki kuşumun (adı aşkım, bilmeyenlere duyurulur. Birde konuşuyor ki, erkeğim benim.) hallerini gözler oldum. Bakayım hapşırıyor mu? Kesik kesik öksürük var mı? Ateşinden bacakları havada yatıyor mu? Eğer şüpheli bir halini görürsem derhal kesip yiycem. Elaleme veremem, bana ne kendim keser, kendim yerim. Nede olsa muhabbet kuşu buu!
Kuş gribi gene bizim bakanlarımızın kontrolündeydı. Malum kanatlı hayvan yenmeyecek ya! ilk önce onlar yediler. Tavuk, hindi, kaz ördek, martı, serçe, saksağan, güvercin, Allah ne verdiyse, bütün kanatlt hayvanları telef etmeye başladılar. Vaaay! Ne demek bizim hayvanımızı elimizden alıp telef edecen haaa? Bazı necip vatandaşımız hayvanlarını özellikle sakladılar. Bazıları da kendi kesip bir güzel mangalları yaktılar. Pişirdiler, ailesiyle beraber mideye indirdiler.
Her türlü cesarette birinciyiz. Korku nedir bilmeyiz. Tarihte de kayıtlı leventliğimiz. Deee! Bir türlü şöyle gerine gerine Türk tipi grip üretemedik. İşte o zaman dünya görseydi. Bizim gribimiz nasıl babalar gibi insanı hasta eder. Öldürmez de süründürür. Bizim yaşam şeklimiz öyle olduğu için peeeeeh! Kim korkar Türk gribinden. Bizler! Dışardan gelecek her türlü mikroplara karşı hazırlıklıyız. Bizim gribimize de dünya alışmalı. Bizim gribe ne aşı, ne karantina, ne de ilaçlama. Hafif kalır. Her vatandaş kendi tedbirini alır. Kendince çözüm üretir. İşte o çözümleri kurslar halinde elin yabancı milletlerine öğretmek lazım. Hemi de parayla. Al işte bir gelir kapısı daha …demokraside çareler tükenmez.
Ben iyi ki eskiden derin dondurucuma bol miktarda kanatlı kuşlardan alıp stok yapmışım. Bu kuş gribi faslı geçene kadar yenisini almadan idare ederim.
Buradan kuşuma sesleniyorum:
Eyyyy! Aşkııım! Kendine dikkat et! Ceryanda durma, vitaminlerini suyunla beraber iç. Annenin verdiği mamaları ye. Sakın grip olma. Eğer olursan, istikbalini söylemeye dilim varmıyor.( bütün bunları kuş dili yazmak isterdim. Ne yaparsınız cehalet! ne kadarını anlar, emin değilim.)
Hepinize kuş gripsiz sağlıklı günler dilerim. Canlarım!!!
SEVGİYLE KALIN
Şimdi bizde görüldü dediler. Peeeeeh!!! Kim korkar kuş gribinden. Biz kiii!! Eydisli bayanlarla aslanlar gibi beraber olmuşuz. Frengi nee? O bize sökmez! Bir bomba ihbarında en önde necip vatandaşım; çıplak elle koşar, olmazsa bir tepik atar. Hani kanser yapan çaylarımız vardı. Ne oldu? önce bakanlarımız aslanlar gibi içti. Biz de böyyüklerimizin bir bildiği vardır diye. Hiç düşünmeden bütün çayları içtik bitirdik. Bu arada kanser hastalığı çoğaldı. İnsanlar sapır sapır kanserden ölüyor. Eeee ! oda Allah’tan artık. Bizleeer! Ne vartalar atlattık. Bunlar bize vız gelir tırıs gider.
Grip aşısı olunca rahattık. Ne de olsa önlemimizi almıştık. Amma! Kuş cinsi çıktı. Bizim olduğumuz aşıları da battal etti. Her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Birden hepimiz kuş gribi uzmanı olduk. Ben bile evdeki kuşumun (adı aşkım, bilmeyenlere duyurulur. Birde konuşuyor ki, erkeğim benim.) hallerini gözler oldum. Bakayım hapşırıyor mu? Kesik kesik öksürük var mı? Ateşinden bacakları havada yatıyor mu? Eğer şüpheli bir halini görürsem derhal kesip yiycem. Elaleme veremem, bana ne kendim keser, kendim yerim. Nede olsa muhabbet kuşu buu!
Kuş gribi gene bizim bakanlarımızın kontrolündeydı. Malum kanatlı hayvan yenmeyecek ya! ilk önce onlar yediler. Tavuk, hindi, kaz ördek, martı, serçe, saksağan, güvercin, Allah ne verdiyse, bütün kanatlt hayvanları telef etmeye başladılar. Vaaay! Ne demek bizim hayvanımızı elimizden alıp telef edecen haaa? Bazı necip vatandaşımız hayvanlarını özellikle sakladılar. Bazıları da kendi kesip bir güzel mangalları yaktılar. Pişirdiler, ailesiyle beraber mideye indirdiler.
Her türlü cesarette birinciyiz. Korku nedir bilmeyiz. Tarihte de kayıtlı leventliğimiz. Deee! Bir türlü şöyle gerine gerine Türk tipi grip üretemedik. İşte o zaman dünya görseydi. Bizim gribimiz nasıl babalar gibi insanı hasta eder. Öldürmez de süründürür. Bizim yaşam şeklimiz öyle olduğu için peeeeeh! Kim korkar Türk gribinden. Bizler! Dışardan gelecek her türlü mikroplara karşı hazırlıklıyız. Bizim gribimize de dünya alışmalı. Bizim gribe ne aşı, ne karantina, ne de ilaçlama. Hafif kalır. Her vatandaş kendi tedbirini alır. Kendince çözüm üretir. İşte o çözümleri kurslar halinde elin yabancı milletlerine öğretmek lazım. Hemi de parayla. Al işte bir gelir kapısı daha …demokraside çareler tükenmez.
Ben iyi ki eskiden derin dondurucuma bol miktarda kanatlı kuşlardan alıp stok yapmışım. Bu kuş gribi faslı geçene kadar yenisini almadan idare ederim.
Buradan kuşuma sesleniyorum:
Eyyyy! Aşkııım! Kendine dikkat et! Ceryanda durma, vitaminlerini suyunla beraber iç. Annenin verdiği mamaları ye. Sakın grip olma. Eğer olursan, istikbalini söylemeye dilim varmıyor.( bütün bunları kuş dili yazmak isterdim. Ne yaparsınız cehalet! ne kadarını anlar, emin değilim.)
Hepinize kuş gripsiz sağlıklı günler dilerim. Canlarım!!!
SEVGİYLE KALIN