Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Cuma, Mayıs 06, 2005

LEYLEK BENİ HAVADA GÖRDÜ

Yaz gelse de gelmese de ben gezip dururum. Marmaris, Kuşadası, Fethiye ve civarı yetmedi. Şimdide Dibekderesi köyüne gittim. Önce size köyü tanıtayım. Milas’dan 4 km. uzakta şirin ve enteresan bir köy.

Oradan davet gelince hazır asker ben ve arkadaşlarım, araba kiraladık yallah köye!.. Çocuklara şeker, gofret ne varsa arabaya doldurduk

Köye bir girdik ki!! Aman Allah davullar, zurnalar, köy ahalisi yolara dökülmüşler. Biz şaş kaldık. Sanki kırk yıllık ahbapmış gibi çoluk çocuk, kim varsa sarılıp öpmeler. Özel masa yapmışlar bize sanırsın önemli protokol geldi. Hoş beşten sonra getirdiklerimizi dağıttık. Ortalık birden bayram yerine döndü.

Gittiğimiz gün Hıdırellez kutlamaları vardı. Köyün ahalisi roman. Burada abdal diyorlar. Tanrım olamaz böyle bir şey!!! 10 davul, 10 zurna, onlar ayrıca kültür bakanlığından derece almışlar. Nasıl çalıyorlar? Köy meydanında bütün halk oynuyor. Biz de dünden hazırız, attık kendimizi ortaya, döktür babam döktür.

Bir saz çıktı ortaya her biri usta. Maksimde yok bu saz ( hoş maksim de kalmadı ya!) nasıl çalıyorlar, anlatamam… Söyleyen kızların her biri Kibariye. O roman gırtlağı ile nasıl okuyorlar??

Derken dansözler ortaya bir çıktılar, pir çıktılar..Ziller, tefler ortalık inliyor.Ben hiç bu kadar döktüre, döktüre oynamamıştım. Çocuklar bile küçücükten alışmışlar nasıl göbek atıyorlar.

Meydanın ortasına ateş yakıldı. Hepsi hem şarkı söylüyor hem de niyet tutup ateşin üstünden atlıyor. Kırmızı bezlerden kese yapmışlar bize de verdiler. İçine ne niyet yaptıysa onu koyuyorlar. Gül dalına asıyorlar. Sonra bir küpecik getirdiler içine maniler yazıp attılar. Artık kim kime ne demek isterse onu da yazıyor. Sonra çekip okuyorlar. Asma kilit atıyor, evlenmek isteyen kızların başında kilidi açıyorlar. Benim bekar olduğumu öğrenince 5 kilit birden açtılar.

“ayol 5 koca istemem! Ben hiç birini istemem tamamen şaka yapıyorum. Bu yaştan sonra anneanne olacağım. Benim neyime!! Hep işin gırgırındayım. Ciddiye almayın.”

Bir taraftan hıdırellez kutlanıyor, bir taraftan yemekler yeniyor. Ben hayatımda böyle bir hıdırellez kutlamamıştım. Zaten oldum olası romanları çok severim. Ne olursa olsun hayatları neşe doludur. Benim yaşam tarzıma çok yakınlar. Ben de hayata daima neşeyle bakıp, mutlu olmasını bilenlerdenim.

İyi ki gittim ve Dibekderelileri tanıdım. Hepsine ayrı ayrı buradan sevgilerimi yolluyorum. Sayelerinde harika gün geçirdik. Sağolun, varolun…

Bu seneki dilekler herkesin inşallah kabul olur.



SEVGİYLE KALIN