Canlarım, sizlerle beraber olmak öyle önemli ki benim için. Beni Sevgi ablanız olarak kabul edin. Zaten Bodrum da beni öyle tanır. İyi ve kötü zamanlarınızda yanınızda olayım. Dertleşelim, ama çoğunlukla gülelim. Öyle ihtiyacımız var ki gülmeye. Sorunlarımızı unutup, keyif almaya bakalım. Haydi.. Var mısınız beraber keyiflenmeye ?

Bodrumun Sevgisi

Pazartesi, Mayıs 02, 2005

KARA TALİHİM GENE BENİ ÖKSÜZ BIRAKTI

Kuşumla mutlu yaşıyorduk. Tam 4 aylık olmuştu. Bana nasıl alışmıştı. “ciciş, öpücük,canım,aşkım!” demesini öğrenmişti. Elimden yemek yiyordu. Benimle bütünleşmişti. Hayatıma renk getirmişti. Geceleri geç vakte kadar oturuyorum, o da benimle gece kuşu olmuştu. Nasıl neşeliydi, cıvıl cıvıldı.

Dün arkadaşım akşam üstü bana geldi. O sırada telefon çaldı. Arkadaşım pencereyi açtı. Tel var diye önemsemedim. 3-4 dakika telefonla konuştum. Kuşa seslendim. Yok Allah yok! Deli olacağım. Bütün evi aradım. Yok! Dışarı koştum ağaçlara bakıyorum, adını bağırıyorum. Yok,yok,yok!!

Mahalleye çıktım, kendimi yırtıyorum. Komşular çıktılar, hep birlikte kuşu arıyoruz. Bütün bahçelere, ağaçlara baktık. Bir anda nasıl yok oldu? nasıl ağlıyorum anlatamam. Suçu arkadaşımda buldum. Hırsımdan ona nasıl bağırıyorum! Zavallı kızcağız susuyor, benim çok üzgün olduğumu biliyor. Eğer aynı şeyi o bana yapsaydı, ben ilelebet küserdim. İyi ki arkadaşım bana küsmedi.

Bu gün gittim yeni bir kuş aldım. O da hiç kıpırdamadan, öylece duruyor. Bence hasta ne yiyor, ne içiyor. Gözüne bakıyorum. Hiç tepki vermiyor. Aynı renk diye aldım ama bu bence hem büyük hem de hasta. Gidip değişeyim bari.

Niye benim hep böyle oluyor? Hayvanları seviyorum. Evimde tek yaşamayı sevmiyorum. Mutlaka yanımda bir hayvan olmalı. 12 yıl köpeğimle yaşadım. Öldü çok üzüldüm. Kuş aldım, nasıl özenle bakıyordum. Oda kaçtı gitti. Belki de özgürlüğü merak etmiştir.

Bazı merakların sonunda canlıların başlarına ne geldiğini tecrübeler gösterdi. Annelerimiz derdi eskiden.” Çok merak iyi değildir. Ne gelirse başına meraktan gelir.” Biz insan oğlu bile çoğumuz bilmiyoruz. Fazla merak bazen başımıza ne işler getiriyor.

Hadi biz düşünüp irademizi kullanıyoruz. Özgürlük tercihimizi yapabiliyoruz. Kuş ne bilsin özgürlük ne? Dışarıdaki hayat ne? Hayat ve yaşam savaşı ne? Sen kafes kuşusun, sokak kuşu değilsin. Evin içinde zaten özgürsün. Kafesinin kapısı hiç kapalı değildi. Yediğin önünde, temiz, kıymetli bakılıyordun. Ne işin vardı dışarılarda? İşte kötü yola düştün. Kim bilir başına ne geldi. Ya başkası buldu, onlara evlatlık oldun. Ya da kurda kuşa yem oldun. Gördün özgürlüğü!! Sana kuş beyinli diyenler haklılarmış. Bari gezdin hevesini aldın. Dönüp geri gelsene! Sana ne kadar kızgınım. Şimdi ağlayarak yazıyorum. Meğer ne çok sevmişim seni. Şimdi senin arkadaşını besleyip sevgimi vereceğim, oh olsun! Sen de beni terk ettiğinle kal. Kuş beyinli sersem kuş!....



SEVGİYLE KALIN