ŞÜKÜR KAVUŞTURANA
Yaz geldi olmayan aklım 5 karış tepeye gitti. Bende bir havailik, bir tembellik, bir mıymıntılık sormayın gitsin. Yazlık arkadaşlarım geldiler. Gündüz deniz sefaları başladı. Saat 11 de uyanıp yallah denize.. Sanki yoklamada yok yazılacağım. Akşama kadar gir çık, lak lak lak çene yarıştır, ona buna laf at, yeni ahbaplar edin. Adresler alıp vermeler, telefonlar yazılmalar.
Zaten Sultanahmet’in halkla ilişkiler müdürü gibi, giren çıkan benden soruluyor. 7 düvelle dost derler ya! işte o ben oluyorum. Yeni gelen dostlarım beni eliyle koymuş gibi orada buluyorlar.
Evde oturup, hanım hanımcık iş yap değil mi? Nerdeeeeee!! Evi yazın otel yerine koyuyorum. Çamaşırlar geceden yıkanıyor. Bulaşık desen yok gibi bir şey, yemek pişmiyor ki evde doğru dürüst. Temizlik de yardımcı kadın yapıyor. Ohhh!!! Ben de gez babam gez….
Bodrum’un koylarını şöyle bir turladım. Bakalım neler olmuş denetlemem lazım gelir. Türkbükü yine aynen entel ve dantellere (entelin bayanı dantel oluyor.) ayrılmış. Fabrikasyon silikon dudaklı, botoks tıkıştırılmış yüzlü, hokka burunlu, sarı lepiska saçlı (kaynak, çıt çıt ne ararsan yapmışlar.) bikininin en ufağını giymişler. İskelelerde salınıyorlar. Marka gözlük, mayo, üstüne pareolar, çeşidi bol terlikler. Çılgın müzik çalıyor. Erkekler ise çoğu şort mayo giymiş, yapılı vücutlarını gösteriyorlar. Akşam rezerveleri için haldır haldur, çalışıyorlar. Fiyatlar katlamış, nerdeyse kat karşılığı yemek yenecek.
Diğer koylar nispeten sakin. Zira çoğu yazlık evlerden oluşmuş. Yazlıkçılar evlerinde oturuyor. Normal plajlardan denize giriyorlar. Gümüşlük balık yeri. Oraya gün batmadan gidip, güneşin batışını seyredilir. Sonra balık ve rakı.. Peeee!! Tadına doyulmaz.
Torba’da yeni mekanlar açılmış. Baştan başa plajlar…en sondaki albayın yeri her zamanki gibi kalabalık. Halkın büyük çoğunluğu oraya gidiyor. Hele hafta sonu! Öyle kalabalık oluyor ki! Millet üst üste denize giriyor.
Tekneler yeni sezona hazırlandılar. Günlük turlar başladı. Bu sene turist sayısında bayağı artış var. Sokaklar kalabalıktan yürünmüyor. Bodrum esnafı fiyatları yaza göre ayarladı. Bu arada biz de yandık. Alnımıza yerliyiz diye dövme yaptırsak, acaba indirim yaparlar mı?
Benim uzaktaki tanıdıklarım; koca kış aramadılar. Yaz gelince birden beni pek özlemişler, pek severlermiş, evimde kimler varmış? Onlar gelmek isterlermiş. Miş,miş miş.. Ben alıştım yalnız hayatıma kimseyi istemiyorum. Dama çıksam pabucum kalmaz, mesuliyet istemiyorum. Havada bulur yerde yerim, istediğim yerde kalırım.
Amma da hain düşünüyorum değil mi? Bazen kendimden nefret ediyorum ama ne yapayım yalan söyleyecek halim yok ki!! Ne olur beni affedin! Bana çatlak, açık, uçuk, kaçık deyin ama affedin.
Geceleri Ali Cengiz kahvesi seferlerimiz başladı. Arkadaşlarla orada buluşup oturuyoruz. Geç vakite kadar konuşup çay içiyoruz. Yani anlayacağınız pek bir düzenli yaşıyorum. Bermuda şeytan üçgeni gibi ev, plaj, kahve.. dolanıp duruyorum.
Yaz geldiği için mutluyum, arkadaşlarım geldiği için mutluyum, 11- HAZİRAN- 2005 CUMARTESİ günü BODRUM MUSİKİ DERNEĞİNİN KALE KONSERİ var. Bende korodayım. Hepinizi bekleriz. Muhteşem bir konser dinleyeceksiniz. Gelmeyen çok şey kaçıracak ona göre…
SEVGİYLE KALIN
Zaten Sultanahmet’in halkla ilişkiler müdürü gibi, giren çıkan benden soruluyor. 7 düvelle dost derler ya! işte o ben oluyorum. Yeni gelen dostlarım beni eliyle koymuş gibi orada buluyorlar.
Evde oturup, hanım hanımcık iş yap değil mi? Nerdeeeeee!! Evi yazın otel yerine koyuyorum. Çamaşırlar geceden yıkanıyor. Bulaşık desen yok gibi bir şey, yemek pişmiyor ki evde doğru dürüst. Temizlik de yardımcı kadın yapıyor. Ohhh!!! Ben de gez babam gez….
Bodrum’un koylarını şöyle bir turladım. Bakalım neler olmuş denetlemem lazım gelir. Türkbükü yine aynen entel ve dantellere (entelin bayanı dantel oluyor.) ayrılmış. Fabrikasyon silikon dudaklı, botoks tıkıştırılmış yüzlü, hokka burunlu, sarı lepiska saçlı (kaynak, çıt çıt ne ararsan yapmışlar.) bikininin en ufağını giymişler. İskelelerde salınıyorlar. Marka gözlük, mayo, üstüne pareolar, çeşidi bol terlikler. Çılgın müzik çalıyor. Erkekler ise çoğu şort mayo giymiş, yapılı vücutlarını gösteriyorlar. Akşam rezerveleri için haldır haldur, çalışıyorlar. Fiyatlar katlamış, nerdeyse kat karşılığı yemek yenecek.
Diğer koylar nispeten sakin. Zira çoğu yazlık evlerden oluşmuş. Yazlıkçılar evlerinde oturuyor. Normal plajlardan denize giriyorlar. Gümüşlük balık yeri. Oraya gün batmadan gidip, güneşin batışını seyredilir. Sonra balık ve rakı.. Peeee!! Tadına doyulmaz.
Torba’da yeni mekanlar açılmış. Baştan başa plajlar…en sondaki albayın yeri her zamanki gibi kalabalık. Halkın büyük çoğunluğu oraya gidiyor. Hele hafta sonu! Öyle kalabalık oluyor ki! Millet üst üste denize giriyor.
Tekneler yeni sezona hazırlandılar. Günlük turlar başladı. Bu sene turist sayısında bayağı artış var. Sokaklar kalabalıktan yürünmüyor. Bodrum esnafı fiyatları yaza göre ayarladı. Bu arada biz de yandık. Alnımıza yerliyiz diye dövme yaptırsak, acaba indirim yaparlar mı?
Benim uzaktaki tanıdıklarım; koca kış aramadılar. Yaz gelince birden beni pek özlemişler, pek severlermiş, evimde kimler varmış? Onlar gelmek isterlermiş. Miş,miş miş.. Ben alıştım yalnız hayatıma kimseyi istemiyorum. Dama çıksam pabucum kalmaz, mesuliyet istemiyorum. Havada bulur yerde yerim, istediğim yerde kalırım.
Amma da hain düşünüyorum değil mi? Bazen kendimden nefret ediyorum ama ne yapayım yalan söyleyecek halim yok ki!! Ne olur beni affedin! Bana çatlak, açık, uçuk, kaçık deyin ama affedin.
Geceleri Ali Cengiz kahvesi seferlerimiz başladı. Arkadaşlarla orada buluşup oturuyoruz. Geç vakite kadar konuşup çay içiyoruz. Yani anlayacağınız pek bir düzenli yaşıyorum. Bermuda şeytan üçgeni gibi ev, plaj, kahve.. dolanıp duruyorum.
Yaz geldiği için mutluyum, arkadaşlarım geldiği için mutluyum, 11- HAZİRAN- 2005 CUMARTESİ günü BODRUM MUSİKİ DERNEĞİNİN KALE KONSERİ var. Bende korodayım. Hepinizi bekleriz. Muhteşem bir konser dinleyeceksiniz. Gelmeyen çok şey kaçıracak ona göre…
SEVGİYLE KALIN