YAZARLIK NAZARLIK KADINLIK
Köşe yazarlarına şimdi çok hak veriyorum. Onlar sık sık dile getirirler ya “ en zor olan bu gün ne yazayım? Boş boş saatlerce bilgisayarın ekranına bakarız” diye. Bende aynı modaydım.Boş ekran önümde, ne yazayım diye kafa patlatıyorum. Yazarlık zor zenaatmiş ne diyelim ki.
Böyle kös kös düşünüyorum ya.. Evdeki televizyonda bütün kanallar İbrahim Tatlıses- Asena gerilimini enine boyuna irdeliyorlar. Habersizlikten haber yapıyorlar. Hepimiz biliyoruz ki kadın- erkek ilişkilerinde eşitiz diye bağırıp duruyoruz. Kariyer sahibi kadınlar, okur yazar tayfası, sivil toplum örgütleri, feministler, daha daha kimler derler ki! “biz kadınlar hakkımızı almalıyız.Erkek egemenliğine girmeyelim, bizler onların tapulu malları değiliz,yaşamı beraber sırtlayalım, zorlukları beraber aşalım.”
Tamam! Bende hemfikirim. Kadınlar her türlü zorluğun üstünden gelmeli, hakkını ne şartlarda olursa olsun aramalı. Tek başına çocuk yetiştiren bekar anneler. Yalnız yaşayan kadınlar hem cemiyetle hem de hayatlarıyla baş etmek zorundalar. Peki bunlar kimler? Bir avuç insanlar.
Güzel yurdumun, güzel kadınlarının büyük çoğunluğu bunların farkında bile değiller.Tarlada evde çalışanlar, bir adama dördüncü kadın gidip kabullenenler,Dayak yiyenler, nüfus kağıdı olmadığı için T.C vatandaşı olmayanlar, taciz ve tehdit altında olan kadınlarımıza ne yapabiliyoruz? Konu medyatik olunca kıyamet kopuyor.( Ayrıca onların kavgasında kim haklı, kim haksız, beni hiç ilgilendirmiyor.) Doğuda binlerce İbrahimler, binlerce Asenalar var.Hangisini bilip arka çıkıyoruz. Gazetelerin 3.üncü sayfasında okuyup, düşünmüyoruz bile.
Bakar mısınız? Bir TV. Magazininden nerelere geldik.Umut edelim ki gelecek kuşaklar daha duyarlı ve bilinçli olsun. Eğitimle hep iyiye doğru yol alalım.
Nazara inanır mısınız? Çoğunuz evet diyorsunuz. Bende inanırım. Öyle komik itikatları olan arkadaşlarım var ki… Bir tanesi evden çıkarken kapıyı kitledikten sonra 3 kere öpüyor, üflüyor. Başkasına “nasılsın” diyorum, iyiyip deyip kendini üfleyip tükürüyor. Başka bir arkadaşım da dilek ağacı gibi her tarafına mavi boncuk takıyor. Yolda belde onları elleyip, okuyup insanların üstüne çaktırmadan üflüyor.
Anlayacağınız insan oğlu bir alem. Çeşit, çeşitiz. Ben de az hırlı değilimdir. Her gün eve dönünce, nazar duası okurum. Eğer uzaktan kumanda aleti birtakım elektronik aletleri çalıştırıyorsa insanlar arasında da bir iletişim var demektir.
İşte nazarlıklar, okumalar bizlerin düşüncesinde kötülükten korunup, iyilik bulmak çabası. Hepsi bu …
Canım okurlarım! Aklınızdan geçen tüm iyilikler sizinle olsun.
SEVGİYLE KALIN
Böyle kös kös düşünüyorum ya.. Evdeki televizyonda bütün kanallar İbrahim Tatlıses- Asena gerilimini enine boyuna irdeliyorlar. Habersizlikten haber yapıyorlar. Hepimiz biliyoruz ki kadın- erkek ilişkilerinde eşitiz diye bağırıp duruyoruz. Kariyer sahibi kadınlar, okur yazar tayfası, sivil toplum örgütleri, feministler, daha daha kimler derler ki! “biz kadınlar hakkımızı almalıyız.Erkek egemenliğine girmeyelim, bizler onların tapulu malları değiliz,yaşamı beraber sırtlayalım, zorlukları beraber aşalım.”
Tamam! Bende hemfikirim. Kadınlar her türlü zorluğun üstünden gelmeli, hakkını ne şartlarda olursa olsun aramalı. Tek başına çocuk yetiştiren bekar anneler. Yalnız yaşayan kadınlar hem cemiyetle hem de hayatlarıyla baş etmek zorundalar. Peki bunlar kimler? Bir avuç insanlar.
Güzel yurdumun, güzel kadınlarının büyük çoğunluğu bunların farkında bile değiller.Tarlada evde çalışanlar, bir adama dördüncü kadın gidip kabullenenler,Dayak yiyenler, nüfus kağıdı olmadığı için T.C vatandaşı olmayanlar, taciz ve tehdit altında olan kadınlarımıza ne yapabiliyoruz? Konu medyatik olunca kıyamet kopuyor.( Ayrıca onların kavgasında kim haklı, kim haksız, beni hiç ilgilendirmiyor.) Doğuda binlerce İbrahimler, binlerce Asenalar var.Hangisini bilip arka çıkıyoruz. Gazetelerin 3.üncü sayfasında okuyup, düşünmüyoruz bile.
Bakar mısınız? Bir TV. Magazininden nerelere geldik.Umut edelim ki gelecek kuşaklar daha duyarlı ve bilinçli olsun. Eğitimle hep iyiye doğru yol alalım.
Nazara inanır mısınız? Çoğunuz evet diyorsunuz. Bende inanırım. Öyle komik itikatları olan arkadaşlarım var ki… Bir tanesi evden çıkarken kapıyı kitledikten sonra 3 kere öpüyor, üflüyor. Başkasına “nasılsın” diyorum, iyiyip deyip kendini üfleyip tükürüyor. Başka bir arkadaşım da dilek ağacı gibi her tarafına mavi boncuk takıyor. Yolda belde onları elleyip, okuyup insanların üstüne çaktırmadan üflüyor.
Anlayacağınız insan oğlu bir alem. Çeşit, çeşitiz. Ben de az hırlı değilimdir. Her gün eve dönünce, nazar duası okurum. Eğer uzaktan kumanda aleti birtakım elektronik aletleri çalıştırıyorsa insanlar arasında da bir iletişim var demektir.
İşte nazarlıklar, okumalar bizlerin düşüncesinde kötülükten korunup, iyilik bulmak çabası. Hepsi bu …
Canım okurlarım! Aklınızdan geçen tüm iyilikler sizinle olsun.
SEVGİYLE KALIN